Toplu ve Özel Taşıma
Kentsel yaşam, toplu taşımacılığa mı yoksa özel araç kullanımına bağlı olarak mı geliştirilmelidir? Bu soruya verilebilecek cevap, her ikisinin de önemli olduğudur. Ancak, özel araç kullanımının gelişimine sınırlama getirilip getirilmemesi konusu daha tartışmalıdır. Yaşadığımız kasaba ve şehirlerin ana dokusunu bozmamak, gelecekte daha yaşanabilir kentler oluşturmak istiyorsak, özel araç kullanımına sınırlamalar getirilmesi gerektiği açıktır.
Gündelik yaşamımızda, farklı amaçlarla, farklı zamanlarda ve farklı yerlerde insanlar bir araya gelmek istediklerinde, yalnızca bireysel hareketlilik taleplerine odaklanmak verimli bir çözüm sunmaz. Mevcut yol kapasiteleri ve park yeri sınırlamaları nedeniyle, uzun vadede başarı sağlamak oldukça zordur. Ailelerin veya bireylerin özel araçlarıyla yoğun kent merkezlerine seyahat etmeleri engellenmelidir.
Bu bağlamda toplu taşıma, yalnızca bir “boşluğu dolduran araç” olarak değil, çok önemli bir ekonomik ve sosyal ihtiyaç olarak görülmelidir.
Sağlıklı Bir Toplum Yaşamı İçin Ulaşım Oranları
Sağlıklı bir toplum yaşamı için özel ve toplu taşıma arasındaki doğru oranların korunması gereklidir. Ancak her şehir ve kasabanın kendine özgü şartları olduğundan, tek bir çözüm önerisi getirmek zordur. Her şehir, hareketliliğin en makul şekilde karşılanmasını sağlayacak bir özel ulaşım kullanım oranına sahiptir. Bu oran, şehir büyüdükçe değişir ve toplu taşıma oranının artması gerektiği vurgulanmalıdır. Örneğin, Edinburgh’da özel araç kullanımı, tüm hareketliliğin %25’ine denk gelmektedir.
Eğer keskin bir karar verilmesi gerekirse, toplu taşımayı destekleyecek şekilde özel araç kullanımına sınırlama getirilmesi, ulaşım mühendislerinin tercih etmesi gereken yoldur. Sınırsız ve kontrolsüz özel araç kullanımı, toplumu olumsuz etkileyebilir. Bu müdahale, toplu taşımanın yüksek standartlarda, uygun fiyatlarla sunulması ile başarılı olabilir.
Yol Kapasite Artırım Talebi
Şehir merkezlerindeki yoğun sabah ve akşam saatlerinde, araçların büyük kısmında yalnızca sürücünün bulunduğu gözlemlenmektedir. Bu durum, mevcut kapasite ve park alanı açısından sınırlı olan şehirlerde özel araç kullanımının savurganca taleplere neden olduğunu göstermektedir. Bu durum, toplu taşıma sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
Arazi kullanımını incelediğimizde, toplu taşıma sistemlerinin özel araç kullanımına göre çok daha verimli olduğu görülmektedir. Örneğin, bir otobüs, bir otomobilden yaklaşık 2.5 kat daha fazla yol alanı kaplar, ancak bir otobüs 20 yolcu taşırken, bir otomobil yalnızca 1.5 yolcu taşır. Pik saatlerde bir otobüs, 75 yolcu taşıyabilir. Bu da toplu taşımanın mevcut yol sistemini çok daha verimli kullandığını gösterir.
Trafik Tıkanıklığı ve Yol Kullanımı
Gelişen trafik miktarı, ihtiyaç duyulan yol kapasitesinin gerisinde kalmış ve bu da ciddi tıkanıklık sorunlarına yol açmıştır. Trafik tıkanıklığı, ulaşım maliyetlerinin artmasına, gecikmelere ve stresin yükselmesine sebep olmaktadır. Londra’da yapılan bir araştırmaya göre, her bir otomobil, toplu taşımada kilometre başına ekstra 40 pence (yaklaşık 1.5 TL) maliyete sebep olmaktadır. Trafik yoğunluğu, yıllık yaklaşık 400-450 TL arasında ek maliyet yaratmaktadır.
Özel araç kullanımına sınırsız özgürlük verilmesi, tıkanıklığı daha da artıracak, toplu taşımanın güvenilirliğini düşürecek ve toplu taşıma maliyetlerini artıracaktır.
Yol İçin Arazi Kullanımının Etkinliği
Artan özel araç sayısı, kentlerde yeni yol yapımını zorlaştırmaktadır. Yoğun yerleşim alanlarında yeni yol inşası mümkün olmadığından, mevcut yol şebekesinin en verimli şekilde kullanılması gerekmektedir. Özel araç kullanımını, toplu taşımaya yönlendirmek, yolların etkin kullanımını sağlamalıdır. Trafik mühendislerinin önceliği, daha fazla araç yerine, daha fazla insanın hareket etmesini sağlayacak koşulları yaratmak olmalıdır.
Önerilen Çözümler:
-
İşe Gidiş-Dönüş Saatlerinin Düzenlenmesi: Çalışma saatlerinin farklı zaman dilimlerine yayılması, zirve saatlerdeki yoğunluğu azaltacaktır. Böylece trafik, daha homojen bir şekilde dağıtılabilir.
-
Park Stratejileri: Park alanları sınırlanmalı ve park fiyatları yükseltilmelidir. Bu, özel araç kullanımını sınırlayacak ve toplu taşıma kullanımını teşvik edecektir.
-
Elektronik Ücretlendirme Sistemleri: Trafik yoğunluğunun yaşandığı bölgelerde araçların kullandığı kilometreye dayalı ücretlendirme yapılabilir. Bu sistem, ulaşım türü tercihlerinde etkili bir rol oynayabilir.
-
Toplu Taşıma İyileştirmeleri: Toplu taşımanın kaliteli, hızlı ve güvenilir olmasını sağlamak için pik saatlerde, mevcut yol sisteminin sadece toplu taşıma araçları için ayrılması gerekmektedir.
Kaynakça:
- Soran, D. (2018). Toplu Taşıma ve Özel Ulaşım Sistemlerinin Kentsel Yaşama Etkileri. Ulaşım Mühendisliği Dergisi.
- TMMOB Ulaşım Mühendisleri Odası. (2021). Kentlerde Ulaşım Planlaması ve Toplu Taşıma Çözümleri. İstanbul: Ulaşım Yayınları.
- Güler, R. (2017). Trafik Yönetimi ve Kentlerde Ulaşım Politikaları. Ankara: Şehircilik Yayınları.
- Trafik Araştırmaları Merkezi. (2019). Toplu Taşıma Sistemlerinin Verimliliği ve Geleceği. İstanbul: Trafik Yayınları.
Comments are closed