İnşaat Yönetimi Giriş İnşaat ve bir şey inşa etme kabiliyeti insanlığın en eski özelliklerinden biridir. İnsanlık çok eski devirlerden beri hem korunma ve hem de barınma amacı ile çeşitli inşaat malzemeleri kullanarak barınaklar inşa etmiştir. İnsan toplulukları organize olmaya başlaması ile daha karmaşık ve insanlık tarihine iz bırakacak yapıtlar inşa etmiştir. Eski dünyanın yapıt ve şehir kalıntılarının gerek tasarımı ve gerekse yapımı modern dünya insanını hayrete düşürmektedir. Mısır’daki piramitler bunun bir örneğidir. Ülkemiz de tarihi yapılar bakımından çok zenginlikler taşımaktadır. Urartular, Hititler, Romalılar, Eski Yunanlılar, Selçuklular ve Osmanlıların yapıtları bugün bile hepimizin hayranlığını kazanmakta ve modern tasarım şartnamelerinin öngördüğü şartları da sağlamaktadır. Günümüzde, artan tasarım ve yapım teknik ve teknolojileri nedeniyle çok büyük çaplı tüneller, asma köprüler ve viyadükler (köprüyol), otoyollar ve barajlar inşa edebilmektedir. ABD Başkanlarından Herbert Hoover mühendislikle ilgili şöyle demiş: “ Çok büyük bir meslektir. Bilim vasıtası ile bir plan ve tasarımın ortaya çıkmasını görmek şahane bir şeydir. Daha sonra bu tasarım taş, metal veya enerji şeklinde gerçekleşmektedir. Daha sonra bu da insanlığa iş ve aş temin etmektedir. Bu da yaşamın kalitesini artırmakta ve yaşama huzuruna katkı sağlamaktadır. İşte mühendisi ayrı kılan da budur” (Halpin & Woodhead,1998). Herbert Hoover şöyle devam etmiş: “Mühendisin işi herkesin görebileceği apaçık bir yerdedir. Eğer bir hata yaparsa, doktorun yaptığı gibi o hatayı gizleyemez. Mimarın yaptığı gibi ağaçların arkasına veya ormanın içerisine saklayamaz. Bir avukatın yaptığı gibi hâkimi veya jüriyi suçlayamaz. Bir politikacı gibi ‘seçmen böyle istedi’ diyemez. Bir din adamı gibi şeytanı da suçlayamaz. Yaptığı iş planlandığı gibi işlevini göremezse acımasızca sorumlu tutulur; eğer planlandığı gibi işlevini görürse genellikle herkes mühendisin adını bile unutur, açılışa dahi çağrılmaz ve işin başarısı başkalarının parasını harcayarak işin yapımını ödeyene mal edilir!” (Halpin & Woodhead,1998). İnşaat yapımı bilim dalı olarak iki genel başlık altında toplanabilir: İnşaat Yapım Teknolojisi Yapım Teknolojisi isminden de anlaşılacağı gibi işin yapılacağı şantiyede veya iş yerinde malzeme ve yapı elemanlarının yerleştirilmesi ve fiziki olarak inşası için kullanılan metot ve tekniklerdir. Teknoloji kelimesi teknik ve lojik kelimelerinden oluşur. Lojik yani mantık bir sıralama veya prosedür (izlek) konseptini ifade eder. Yani, lojik olayların netice elde edilinceye kadarki sıralanışını anlatır. Bu lojik sıralamaya teknik de ilave edilirse teknoloji, teknik sistematik sıralama yapılarak sonuç üretilmesini belirtir. Teknoloji, agrega üretilmesi, beton dökülmesi, tünel açılması vs. gibi uygulamalarda kullanılan ve makine-ekipman ve insan becerilerinden oluşan ve en faydalı sonucu elde edecek fenomeni anlatır. Bir inşaat projesi yapım aşamasına geldikten sonra proje ve şantiye yönetiminin en kritik karşılaştığı soru şudur: “Hangi yapım tekniği veya metodu kullanılmalıdır?”. Her projenin kendine özgü yapım tekniği vardır ve devamlı olarak da yeni teknolojik gelişmeler olmaktadır. Bu nedenle proje yöneticileri yeni teknolojilerin avantaj ve dezavantajlarını iyi hesaplayarak karar vermek mecburiyetindedir. İnşaat Yapım Yönetimi İnşaat Yapım Teknolojisinin aksine inşaat yapım yönetimi projeyi yönetenlerin elinde mevcut kaynakları en iyi şekilde kullanmasıyla ilgilidir. En genel şekilde tipik inşaat yapım kaynakları İngilizce 4M olarak adlandırılır: Manpower (İşgücü), Machines (Makine & Ekipmanlar), Materials (Malzemeler), ve Money (Para). İnşaat Yönetimi bir projenin inşası için bahsi geçen 4M’nin en etkin ve en kısa sürede uygulanması ile ilgilidir. Bir inşaat projesi yönetilirken bu 4M’nin en efektif şekilde uygulanması esnasında pek çok dikkat edilmesi gereken husus mevcuttur. Bunların bazıları teknik hususlardır; mesela, kalıpların tasarımı ve seçimi, ekskavatörlerin seçimi, vs gibi. Diğer hususlar ise kalitatif (niteleyici) karakterde olup çalışanların motivasyonu, iş ilişkileri, sözleşme şekilleri, hukuksal sorumluluklar ve şantiye işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgilidir. İnşaat yapım yönetiminin odaklandığı esas konu inşaat projesi kapsamındaki kaynakların planlaması ve kontrolüdür. Bu yaklaşım, aynı türden seri üretimin gerçekleştirildiği ve kaynakların bu tür seri üretimlerin yapılması için uygulandığı diğer üretim sektörlerinden farklı bir durum arz etmektedir. İnşaat sektörü projelerindeki en çok söylenen cümle projenin “zamanında ve ön görülen bütçe içerisinde” tamamlanmasıdır. Bu cümle son 15–20 yılda daha da geliştirilerek inşaat projelerinin “zamanında ve ön görülen bütçe içerisinde kaliteli olarak” tamamlanması şeklini almıştır. Bu inşaat projelerinin yapım esasıdır. İnşaat Endüstrisinin Özellikleri İnşaat endüstrisinin kendine özgü özellikleri vardır. Bu özelliklerin nedenleri sektörün büyüklüğü, geniş coğrafi alanlardaki yapım aktiviteleri çeşitliliği, üretim prosesinin organizasyonu, fiyata endeksli prosedürler, üretim için malzeme ve üretim elemanları, ihtiyaç duyulan uzman firmalar ve değişik makine-ekipman kaynaklarıdır. Özellikleri şöyle sıralayabiliriz: Endüstri yapım ve tasarım profesyonellerinin temsil edildiği odaların sayıları nedeniyle; bünyesinde çalışan iş kollarını temsil eden birlik ve sendikaların sayıları nedeniyle; sektör içinde uzmanlaşma nedeniyle çok çeşit ve sayıda bölünmüş durumdadır. Geleneksel İhale Usulünde tasarım yapımdan ayrılmıştır (yani tasarım prosesi bittiği zaman üretim başlar). Sürekli işçilik istihdamı yerine geçici işçi istihdamı ve alt-yüklenicilik yaygındır. Gayrimenkul varlıklar için yatırım eksikliği ve alt-yüklenici kullanmak ve makine kiralamak. Endüstri ve firmalarına düşen iş miktarı ve süresini tahmin etmek zordur. Bu da eğitim ihtiyaçlarını tahmin etmeyi, yatırım mertebesini ve endüstri içindeki firmaların çıktısının mertebe ve değerinin bilinmesi oldukça güçtür. Endüstri değişik müteahhitler, uzman alt-yükleniciler ve profesyonel firmalar nedeniyle karmaşık bir yapıya sahiptir. İnşaat endüstrisi pek çok nedenden dolayı özel bir endüstridir. Bu endüstriyi özel kılan nedenler şöyle sıralanabilir: İnşaatçılar üstlendikleri işi bitirebilmek için çok ağır şartlarda çok emek harcarlar. En iyi ve en hızlı şekilde işi bitirip yeni bir iş arayışına girerler. Ekonomik çevrim inşaat sektörü için çok önem arz etmektedir. Bunun nedeni de iş hacminin ( inşaata olan talep) artması ve/veya eksilmesine bağlı olarak pek çok inşaat çalışanı ( işçi, formen, mühendis) yerleşim alanlarına uzak şantiyelerde kısa süreli çalışmakta ve proje bitimini müteakip başka uzak yerdeki yeni bir şantiyeye, değişik veya aynı yapımcı ile kısa vadeli olarak gitmektedir. İşin süreksizliği ( ki bu da hükümetlerin ve özel yatırımcıların yatırım programları ile doğru orantılıdır.) durumunda inşaat sektörü büyük bir işsizlik patlaması ile karşılaşmaktadır. İnşaat sektörünün ürettiği yapılar genellikle özel nitelikli türüne özgü yapılar olup, tek tek projelendirilip inşa edilmektedir. Dolayısıyla, işin başında bir araya getirilen iş gücü proje yönetimi tarafından bu özel iş için çok hızlı bir şekilde proje gereksinimlerine adapte olunacaktır. İnşaat sektörü genel olarak tehlikelere maruz bir sektördür. Bu sektörde büyük ve çok pahalı makine ve ekipman parkına ihtiyaç duyulmaktadır. Küçük inşaat işlerinde dahi sıkça pahalı ekipman kullanılmakta ve bu ekipmanın değeri ihale bedelini geçmektedir. Bir yapımcının (yüklenici) ihale kazanması ve kârla taahhüdünü yerine getirebilmesi iki yatırım aracına bağlıdır: Ehliyetli ve motive olmuş iş gücü İnşaat makine ve ekipmanı İnşaat makine ve ekipmanı müteahhidin en önemli kapital yatırımıdır. Ekonomik olarak müteahhidin rekabet gücü makine parkının mekanik durumu, teknolojisi ve prodüktivitelerine bağlıdır. Eski makine parkı yeni, güvenilir, emniyetli ve daha çok verimli makine ile değiştirilmektedir. Makine parkı optimum bir şekilde şantiyede tasarlanmalıdır. Bu husus çok önemli olup inşaat projesinin dikkatli bir şekilde planlamasını gerektirmektedir. Makine parkı ile iş gücü bir “takım” olarak yapım objesini en iyi kalitede, en kısa sürede ve en az maliyetle bitirmelidir. İnşaat İşverenleri Sınıflandırması İnşaat sektörü ekonominin her aktivitesinde var olmaya, iş almaya ve yatırım yapmaya çalışan bir sektördür. Genel olarak sektörün işverenlerini iki gruba ayırmak mümkündür. Bunlar: Kamu Sektörü İşverenleri Kamu sektörünün yatırım ve yapım işleri, Hükümetin parlamentoda her bakanlık için ayırdığı ve onayladığı bütçesi dâhilinde ve o çerçevede yapılır. Merkezi yönetimden yapılacak herhangi bir bütçe kısıtlaması ya projelerin başlayamamasına veya devam etmekte olanların da yavaşlamasına veya durmasına neden olmaktadır. Türkiye’de kamu yatırımlarında çok rastlanan bir durumdur. Yerel yönetimlerin yapacakları kapital yatırımları gerekli finansmanı da merkezi yönetim onayına tabidir. İnşaat yaptıran kamu sektörü işverenleri şöyle sıralanabilir: Ulaştırma, İskân, Sağlık, vb bakanlıklar; Yerel yönetimler (Büyük şehir ve diğer belediyeler). Özel Sektör İşverenleri Özel sektör işverenleri kiralamak, satmak veya kendi kullanımı için inşaat yaptırmaktadır. Kamu yönetimini temsil eden inşalarla ilgili birimler, imar ve diğer izinler dışında özel sektör işverenleri üzerinde çok sınırlı bir kontrol uygulamakta olup yapım programlarına karışmamaktadır. Özel sektör işverenleri aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir: Uluslararası şirketler: Shell, Esso, BP, Ford, Toyota, vb gibi rafineri, benzin istasyonu, fabrika inşaatı yaptıranlar; Ulusal şirketler: Migros, BİM, Tansaş, vb gibi kendi kullanımları için inşaat yaptıranlar; Yerel inşaat şirketleri: Yap-sat inşaat şirketleri gibi inşaat işletmelerinin hem kendi kullanımları ve hem de satmak için (ofis, konut, villa, vb) yaptıkları inşaatlar; Tamirat, yenileme ve mevcut yapıların genişletme işlerini yaptıran işverenler. Kaynak: AKBIYIKLI, R. (2017), “İnşaat Yönetimi – Metraj ve Maliyet Hesapları”, Genişletilmiş 3. Baskı, 803 sayfa, Birsen Yayınevi, İstanbul.
İnşaat ve İnşaat Sektörü İnşaat, taşınabilir makine ve ekipman kullanan, tedarik zinciri oluşturarak şantiyeye malzeme tedariki yapan, ve projenin tamamlanmasını müteakip makine-ekipman ve işgücünü üretim sahasından uzaklaştıran ve sonuç ürününü inşa edilen yerde sabit olarak bırakan bir prosestir. İnşaat maddi nitelikli her türlü yapı eserini ifade eder. Bir şeyin inşaat (yapı eseri) sayılabilmesi için bunun, insan eliyle yapılmış olması gerekir. İnşaat veya inşa eseri kavramı, yalnız maddi inşa eserlerini içerir. Bir yapı eserinin inşaat sayılabilmesi için bunun ilk defa yapılması yani yeni inşaat olması şart değildir. Mevcut bir yapıda yapılan ilaveler, inşaat sayıldığı gibi böyle bir yapıdaki değişiklik ve onarımlar, yani iyileştirme ve düzeltmeler de inşaattır. Kısacası inşa etme, yapma, meydana getirme kavramı; yeni bir inşaat yapma, mevcut bir yapıda değişiklik yapma, mevcut bir yapıya ilave yapma, mevcut bir yapıyı onarma ve mevcut bir yapıyı yıkmayı içerir. Hukuki olarak inşaatın tanımını da yapmak gerekir. İnşaat kavramı hukuk sistemi içinde değişik şekillerde tanımlanmıştır. Türk Medeni Kanun’ un 652/1’ inci maddesine göre inşaat ve imalat; arazi ile birleştirilmiş malzeme ve emek sarfı ile imal, inşa veya tanzim edilmiş şeylerdir. Kanunda inşaat ve imalattan genel olarak bahsedilmiştir. Ancak bu konu, mahkeme içtihatlarında ve doktrinde daha fazla açıklanmış ve açıklığa kavuşturulmuştur. Doktrine göre; binalar ve bunların eklentileri, duvarlar, köprüler, bir köprünün mesnetleri, bir demiryolunun traversleri, raylar, çeşmeler, abideler, liman tesisleri, inşa edilmiş su kanalları, su bentleri, barajlar, maden galerileri ile mahzenler, kanalizasyonlar, telefon ve elektrik direkleri, havagazı boruları, yollar meydanlar, tüneller kuyular vb. inşaat ve imalat kavramı içine girmektedir. Vergi kanunlarında inşaat kavramının tanımı yapılmamıştır. Ancak Çalışma Bakanlığınca hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca kabul edilen İşkolları Tüzüğünde ise inşaat; bina, yol, köprü, demiryolu, metro tüneli, kanalizasyon, liman, dalgakıran, havuz, istihkam, havaalanı, dekovil ve tramvay yolu ve spor alanlarının yapımı gibi her çeşit yapım işleri ile bunların etüd, proje, araştırma, bakım, onarım ve benzeri işler olarak açıklanmıştır. 6785 sayılı İmar Kanunu’ nun 1. maddesinde yapı tabirinin karada ve suda daimi veya geçici, resmi ve özel yeraltı ve yerüstü inşaatı ve bunların ilave, değişiklik ve tamirlerine, sabit ve hareketli tesislerine şamil olduğu hükme bağlanmıştır. İnşaat sektörü Standart Endüstri Sınıflamaları içerisinde tanımlanan bir sektördür. Türkiye Standart Endüstri Sınıflandırmasının ana çatısı, Birleşmiş Milletler İstatistik Bölümü (USND), Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (EUROSTAT), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Uluslararası Para Fonu (IMF), İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) gibi özel konularda uzmanlık faaliyeti yürüten yetkili uluslar arası kuruluşlar tarafından geliştirilmiştir. Uluslararası kabul gören sınıflamalara geçiş sağlanması koşulu ile ülkeler kendi ihtiyaçları doğrultusunda ulusal sınıflamaları oluşturabilirler. İnşaat sektörü sonuç ürünü (çıktısı); havaalanları, binalar, barajlar, fabrikalar, katı ve sıvı atık temizleme üniteleri, boru hatları, enerji santralleri, yollar, tüneller ve köprüler gibi taşınmaz mallardan oluşmaktadır. Bu bahsedilenler büyük inşaat projelerine örnektir. İnşaat ile imalat sektörleri gerek proses ve gerekse çıktı bakımından birbirinden farklıdır. İnşaat sektörünü, tipik bir imalat sektöründen ayıran özellikleri şöyle sıralayabiliriz: Sabit bir üretim yeri yerine geniş bir coğrafik alan vardır. Genellikle tasarım üretimin olduğu yerde yapılmaz (çelik ve prefabrike yapı elemanları yapılabilir). Üretim çeşitli proseslerle yapılır. Yerine ve iş tipine göre talepte düzensiz değişimler. Üretim maliyetleri bilinmeden fiyat konmaktadır. İnşaat firmalarındaki düşük öz sermaye ve öz kaynaklar. Çok sayıda yönetimsel karar verme. Sabit üretim faktörü olarak yönetim önemlidir. Kaynak: AKBIYIKLI, R. (2017), “İnşaat Yönetimi – Metraj ve Maliyet Hesapları”, Genişletilmiş 3. Baskı, 803 sayfa, Birsen Yayınevi, İstanbul.
Yeşil Alanlarda Parke Taşı, Çim Taşı, Bordür ve Oluk Çim Taşları Beton dilimlerin arasındaki deliklerde yağmur suyunun yavaşça süzülmesini sağlayacak ve çimen yetişecek biçimde üretilen elemanlardır. Çimlendirilmiş alan, dilimlerin toplam alanının % 65’ i kadarını oluşturur Yeşil alan ve bahçe düzenlemesinde kullanılan ve değişik Şekillerde üretilen çim taşları mevcuttur. Sıkça kullanılan boşluklu yüzeyleri olan çim taşlarının yanı sıra ızgara ve yuvarlak şekillerde üretilen ve dekoratif amaçlarla yeşil alanlarda kullanılabilen yarım ay ve ayak şekline benzeyen çim taşları da vardır. Parke taşı Doğal kaynaklardan sağlanan taş parkelerin üretiminin yoğunlaşan talep karşısında uzun zaman alması ve yüksek maliyetlere ulaşması, üstün özellikler taşıyan prefabrike parke yol malzemelerinin araştırılmasını gerektirmiştir. Birbirine kenetlenmiş rijit parçalardan oluşması nedeniyle rijit kaplama kategorisine yaklaşan prefabrike beton parkelerdir. Buna karşılık alttaki tabakalara dokunma yüzeyleri sayesinde yükü bu tabakalara iletme yönüyle elastik davranış göstermekte ve esnek kaplama niteliği de gösterebilmektedir. Bu nedenle kilitli beton parke kaplamalara, bazen asfalt bazen de beton kaplamaya yaklaşma nedeniyle rijit ve esnek kaplamalar arasında bir yer vermek mümkündür. Yukarıda belirtilen gerekçeler mühendisleri, doğal taş parke kaplamaların üstün özelliklerini taşıyan prefabrike parke malzemesinin araştırmasına ve üretimine yöneltmiş. Bu nedenle de: Motorlu taşıt trafiğine açık cadde, sokak, meydan ve park yerlerinde, Fabrika döşemelerinde, Yaya kaldırımı ve yaya yollarında, Yeşil alanlarda, Yüzeysel suların drenajında (bordür olukları), kullanılabilen prefabrike beton yol elemanları ortaya çıkmıştır. Beton parke kaplamalar Yaya, otoyol ve park yeri kaplamalarında kullanılan betondan yapılan malzemelerdir. Yapıldığı ve kullanıldığı yere göre çeşitleri; Beton plak taşlar ( 40x40x4 cm) Kırmızı beton küp taşı ( 10x10x8 cm) Gri beton küp taşı ( 10x10x8 cm) Kilit parke taşı ( 16x20x8 cm) Düz parke taşı ( 10x20x8 cm) Çim taşı ( 40x60x8 cm) Yağmur olukları ( 40x40x12 cm) Beton ile yapılan kaplamalar yüksek mekanik kaliteleri sayesinde yoğun trafiğe sahip devlet yollarında ve otoyollarda yıllardan beri kullanılmaktadır. Buna karşın beton yol teknolojisindeki gelişmeler beton yolların diğer yol türlerine, örneğin düşük trafikli yollarda ve üst yapı bakım çalışmalarında da uygun olabileceğini ortaya koymuştur. Kilitli beton parke taşı kaplamalar Değişik tip ve boyutlarda üretilebilen beton parke taşı; motorlu taşıt trafiğine açık yol, yaya kaldırımı, park, bahçe gibi açık alanlarda, fabrika döşemelerinde ve daha pek çok yerde kullanılmak için üretilen yüksek dayanımlı prefabrik beton elemanlarıdır. Doğal parke taş kaplamalar Küçük taş parkeler Büyük taş parkeler Prefabrike parkeler Klinker parkesi Kilitli beton parkeler Beton parke taşı özellikleri ve avantajları Beton parke elemanların gerek dünyada gerekse ülkemizde kullanımının giderek artmakta olduğu ve daha da artacağı düşünülmektedir. Çünkü bu tip parke kaplamaların aşağıda sıralanan birçok üstün özelliği ve avantajı bulunmaktadır: Fabrikada üretildiği için direnci yüksek agrega kullanmak, beton kalitesini iyileştirmek, mekanik direnci yüksek bir kaplama elde etmek mümkündür. Prefabrike parke elemanlar, boyut açısından hassas ölçülerle üretilir. Üretim hız ve kapasiteleri yüksektir. Yerli malzeme kullanımı ile ekonomik bir malzemedir. Yol, kaplamanın yapımından hemen sonra trafiğe açılabilir. Oysa bu süre beton asfalt kaplamalı yollarda birkaç saat, beton yollarda ise birkaç haftadır. Kaplamanın yapımı iklim koşullarından etkilenmemekte her türlü hava koşulunda bu kaplamanın yapımı gerçekleşebilmektedir. Oysa beton asfalt kaplama için sıcak ve kuru bir hava, beton kaplama için ise yağışsız bir hava istenir. Düzgün yüzeyleri sayesinde taşıtlar ve yolcular için istenen konforu sağlayabilmektedir. Taşıtların fren uzunluğunda etkili olan kayma sürtünme kat sayısı diğer kaplamalarda görülen değerlerdedir. Bu nedenle de güvenlidir. Don etkisine duyarlı değildir. Yol yüzeyine dökülebilecek yağ, mazot, benzin, asit vs. kimyasal maddelere dayanıklıdır. Su, elektrik, telefon, kanalizasyon vs. altyapı çalışmalarının malzeme kaybı olmadan kolaylıkla yapılmasına olanak sağlamaktadır. Bozulan yüzeyin aynı malzeme ile onarılması mümkündür. Çeşitli renk ve değişik geometrik şekillerde üretilme imkânı vardır. Bu nedenle mekânların çeşitli renk ve desenlerde döşenmesi, mekân sınırlarının çizilmesi, trafik işaretlerinin belirlenmesi, çevreye estetik yönden uyum sağlaması önemli bir avantaj olarak sayılabilir. Dezavantajları Kilitli beton parke kaplamaların yapımı ve daha sonra ortaya çıkabilecek onarımlar için bu işte kalifiye bir ekibe ihtiyaç duyulması, ilerleme hızının da yine bu ekibin çalışma hızına bağlı kalması Şehir içi yollar için son derece uygun bir kaplama türü olmasına karşın şehirlerarası yollarda, yapım hızı sebebiyle pratik ve ekonomik olmaması gibi faktörler, bu kaplama tipinin zayıf taraflarını oluşturur. Değişik renk ve desenlerde üretilen parke taşları kullanılacağı yer ve amaca göre tercih edilir. Bunlardan kilitli parke taşı ve dolu parkeler saydığımız avantajlarının çokluğundan dolayı sıkça kullanılan bir kaplama malzemesidir. Kilitli parke taşı, parke taşı çeşitleri arasında en çok kullanılanıdır. Evlerimizin ve oturduğumuz sitelerin yollarından geniş caddelere kadar pek çok alanda kullanımı yaygınlaşmıştır. Kilitli parke taşı pek çok mimari alana uyum gösterebilen, sağlam elemanlardır. Kilitli beton parke üreten firmaya göre ölçülerde az bile olsa değişiklik gösterebilir. En (cm) 16,3–17 Boy (cm) 19,8–21 Yükseklik (cm) 6–8–10 Adet (kg) 4–5,2 Adet (m²) 36 Çim Taşı Bünyesinde yağmur suyunun yavaşça süzülmesine imkân tanıyan ve çimen yetişmesi için boşluk dilimleri bırakılan elemanlardır. Bordürler Tretuvarlarda sınır elemanı, orta refüjlerde yol ayırıcı eleman olarak kullanılır. Oluklar Tretuvar ve yol yüzeylerinde biriken yağmur sularının kanalize edildiği elemanlardır. Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı(2011). İnşaat Teknolojisi. PVC Kaplamalar. 04.03.2025 tarihinde https://megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Ye%C5%9Fil%20Alan%20Ve%20Bina%20D%C4%B1%C5%9F%C4%B1%20%20Kaplama.pdf adresinden alınmıştır.
Parke Parke, zemin kaplamasında hem estetik hem de sağlıklı çözümler sunar. Kullanıcılar, ahşap ya da ahşap esaslı malzemelerle doğal ve sıcak bir ortam yaratırken, aynı zamanda zemine dayanıklılık kazandırır. Üreticiler, parke imalatında genellikle kayın, meşe ve kestane gibi ağaçları veya ahşap tozlarını kullanır. Özellikle ormanlık bölgelerde uygulamacılar bu ürünlere daha sık başvurur. Ustalar, döşeme işlemlerinde hem makinelerden hem de el aletlerinden yararlanarak uygulamayı gerçekleştirir. Parke Çeşitleri Parke türlerini dört grupta inceleyebiliriz: Klasik tip parkeler Rabıta tip parkeler Lamine parkeler Laminant parkeler Klasik Tip Parkeler Üreticiler, klasik tip parkeleri tamamen doğal ahşaptan (kayın, meşe, kestane) imal eder. Bu parkeleri standart ölçülerde üretip ambalajlar halinde piyasaya sunar. Genellikle 5 cm genişlik, 30 cm uzunluk ve 16 mm kalınlıkta üretim yapar. Uygulamacılar, bu parkeleri kör döşeme üzerine çivileyerek ya da özel yapıştırıcılarla doğrudan beton zemine monte eder. Kör döşeme yöntemini, özellikle elektrik, telefon ya da bilgisayar kablolarını gizlemeleri gereken bürolarda, atölyelerde ve spor salonlarında tercih ederler. Bu yöntem aynı zamanda zemine hafif bir esneklik kazandırır. Uygulamacılar, kör döşeme altını nem, çürüme ve böceklenmeye karşı dikkatle korur. Zemin yüzeyini ziftle doyurarak hem koruma hem de ısı yalıtımı sağlarlar. Izgaralar arasına strafor yerleştirerek ısı kaybını azaltırlar. Döşemeyi tamamladıktan sonra yüzeyi özel cilayla parlatır ve korurlar. Desen olarak düz, hasır, kare veya balıksırtı gibi farklı döşeme biçimlerini kullanabilirler. Rabıta Tip Parkeler Rabıta parkelerde üreticiler yine doğal ahşap kullanır, ancak klasik parkeye kıyasla daha büyük ölçüler tercih eder. Bu parkeler 16 mm kalınlıkta, 6–9 cm genişlikte ve 60–120 cm arasında değişen uzunlukta üretilir. Farklı boy seçenekleri sayesinde imalatçılar malzeme kaybını en aza indirir. Uygulamacılar, daha büyük boyutlar sayesinde döşemeyi kısa sürede tamamlar. Bu da zamandan tasarruf sağlar. Tıpkı klasik parkelerde olduğu gibi, bu türü de cilalayarak korurlar ve çeşitli desenlerde döşerler. Lamine Parkeler Lamine parkelerde üreticiler üç katmanlı bir yapı oluşturur. Alt tabakayı artık ağaç parçalarından, orta tabakayı hurda sert ağaçlardan presleyerek, üst tabakayı ise 3 mm kalınlığında doğal ahşapla kaplayarak imal ederler. Bu parkeleri dört taraflı kinişli ve lambalı olarak hazırlarlar. Montaj ustaları, lamine parkeleri 3 mm kalınlığında sünger üzerine sererek uygular ve bu uygulamayı “yüzer döşeme” olarak adlandırır. Genellikle 16 mm kalınlık, 20 cm genişlik ve 100–120 cm uzunlukta üretim yaparlar. Üreticiler, yüzeyleri önceden cilalayarak uygulayıcılara ekstra işlem bırakmaz. Ustalar, bu parkeleri düz veya kare desenlerde döşer. Montaj sırasında parçaları geçme sistemiyle birleştirir ve ek yerlerine yapıştırıcı sürer. Aynı zamanda, yapıştırıcının dışarı sızmaması için dikkatli davranır ve yüzeyi temiz tutar. Piyasada iki farklı lamine parke türü bulunur. Birinci grupta yer alanlar, tamamen doğal ahşaptan imal edilir ve yüzeyi cila gerektirir. İkinci grupta ise üreticiler, üst yüzeyi film tabakayla kaplayarak cilasız kullanım avantajı sunar. Laminant Parkeler Laminant parkeler, selülozik esaslı reçineyle emdirilmiş kâğıt ya da ahşap tozlarını yüksek sıcaklık ve basınç altında presleyerek üretilir. Üreticiler, bu işlemin sonucunda sert, çizilmeye ve neme dayanıklı bir yüzey oluşturur. Ayrıca, üst yüzeye desenli bir film tabaka yerleştirirler. Bu teknoloji, formikanın evriminden gelir. Son yıllarda ağaç kaynaklarının azalması, ahşap bakımındaki zorluklar ve maliyet artışı nedeniyle kullanıcılar laminant parkelere yönelmiştir. Üreticiler, laminant parkenin yüzeyinde selüloz bazlı ve alüminyum oksit katkılı film tabaka kullanarak çizilme ve ısıya karşı yüksek dayanım sağlar. Desenleri kaliteli odun görüntüsünü yansıtan film baskıyla oluştururlar. Bu parkelerde ustalar, döşemeyi kilit geçme sistemiyle yapar. Yapıştırıcıya gerek duymazlar. Dileyen kullanıcılar, döşenen parkeleri süpürgeliklerini sökerek kolayca çıkarabilir ve başka bir mekânda yeniden döşeyebilir. Genellikle 7–8 mm kalınlık, 20 cm genişlik ve 100–120 cm uzunluk ölçülerinde üretim yapılır. Uygulamacılar, bu parkeleri 3 mm kalınlığındaki sentetik şilte üzerine sererek montajı tamamlar. Parkeler ambalajlar halinde satışa sunulur ve her pakette yaklaşık 1,98 m²’lik malzeme yer alır. Ayrıca, üreticiler bu parkelere özel süpürgelikler de geliştirir. Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı(2006). İnşaat Teknolojisi. PVC Kaplamalar. 04.03.2025 tarihinde https://megep.meb.gov.tr/ adresinden alınmıştır.
Duvar Kâğıdı Duvar kâğıdı; duvar yüzeylerini süslemek ve estetik açıdan zenginleştirmek amacıyla çeşitli malzemelerle üretilen, düz veya desenli kaplama ürünüdür. Uygulayıcılar bu malzemeyi yüzeye yapıştırarak kullanır. Duvar Kâğıdı Çeşitleri 1. Kâğıt Esaslı Duvar Kâğıdı Üreticiler bu tür kâğıdı, tek kat kâğıt üzerine renk ve desen basarak hazırlar. Düşük mukavemet gösteren bu tür, artık sınırlı kullanım alanına sahiptir. Kullanıcılar uygulamayı kolayca yapar ancak yalnızca az nemli bezle silebilir. Güneş ışığına karşı direnç göstermez. 2. Vinil Duvar Kâğıdı Bu tür, iç mekânlarda en yaygın kullanılan çeşittir. Üreticiler, kaliteli bir kâğıt üzerine desen basar, ardından PVC ile kaplama yapar. Üst yüzeye desen baskısı uyguladıktan sonra özel silindirlerle “hot emboss” tekniğini kullanarak kabartma efekti kazandırır. Bu yapı sayesinde vinil duvar kâğıtları su geçirmez, kolay temizlenebilir ve oldukça dayanıklıdır. Kâğıt arkalı vinil Kumaş arkalı vinil 3. Cam Tekstili Duvar Kaplamaları Üreticiler bu türü cam ipliklerinden elde eder. Camı kum, kireç ve toprak ile işleyerek cam elyafına dönüştürür ve dokuma yöntemiyle desenli kumaş haline getirir. Bu ürün, uygulama öncesinde düzgün yüzey hazırlığı gerektirir. Renk uygulaması işlemi sonrasında boya ile gerçekleşir. 4. Emboss (Kabartma) Duvar Kâğıdı Üreticiler, renk ve desen baskısı yapılmış üst kâğıt ile alt kâğıdı özel yapıştırıcı ile birleştirir. Ardından, özel silindirlerle kabartma efekti verir. Bu yöntem, yüzeye derinlik ve dokusal zenginlik katar. 5. Tekstil Duvar Kaplamaları Üst yüzeyinde kumaş bulunan bu kaplama türü, vinil duvar kâğıtlarına göre farklı bir doku sunar. Bu ürün, özellikle yüksek akustik performans beklenen alanlarda tercih edilir. 6. Tekstil Tabanlı Vinil Duvar Kaplamaları Bu tür, tabanında tekstil malzemesi barındırır. Üreticiler, otel, mağaza ve restoran gibi yoğun kullanılan alanlar için bu türü geliştirir. Uzun ömür ve yüksek dayanım sağlar. Ancak ilk yatırım maliyeti diğer türlere göre daha yüksektir. 7. Doğal Duvar Kaplamaları Üreticiler, doğal lifleri örerek, sererek veya presleyerek kâğıt tabana yapıştırır. Bu yöntemle ortaya çıkan ürünlerde ton farkı ve kalınlık değişimi görülebilir. Uygulayıcılar bu malzemeleri dikkatle temizler ve özenli bir şekilde monte eder.Başlıca türler: Hasır (Grasscloth): En yaygın türdür. Mantar Kâğıt lifleri Mika, porselen, taş gibi sert yongalar ve metal fiberler 8. Boyanabilir Duvar Kâğıdı Vinil esaslı bu tür, farklı malzeme yapılarıyla çeşitli seçenekler sunar. Üreticiler bu ürünü beyaz olarak piyasaya sunar. Uygulayıcılar, duvara montajdan sonra plastik ya da su bazlı saten boya ile istenilen rengi elde edebilir. Bu ürün defalarca boyanabilir, nefes alma özelliğiyle nem ve küf oluşumunu önler. Ayrıca yüzeydeki çatlakları ve bozuklukları örter, kolay temizlenir, alev almaz, hijyen sağlar ve darbelere karşı direnç gösterir. Gerektiğinde tamiri de kolaydır. Kullanım Alanları Duvar kâğıtları iç mekânlarda çeşitli amaçlarla kullanılır. Uygulayıcılar bu ürünü şu alanlarda tercih eder: Konutlar Ofis ve yönetim binaları Hastaneler Oteller Okullar İş ve alışveriş merkezleri Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı(2011). İnşaat Teknolojisi. PVC Kaplamalar. 04.03.2025 tarihinde http://mtod.mebnet.net/sites/default/files/Duvar%20K%C3%A2%C4%9F%C4%B1d%C4%B1%20Ve%20Bak%C4%B1m.pdf adresinden alınmıştır.
Vernik Pigment içermeyen bağlayıcı, çözücü ve katkı maddelerinden oluşan ve uygulandığı yüzeyde saydam bir katman meydana getiren boya türüne vernik denir. Tanımlar: Pigment: Boyaya renk ve örtücülük kazandıran toz hâlindeki kimyasal maddelerdir. Bağlayıcı: Boyanın kurumasını, yüzeye yapışmasını, yayılmasını, sertliğini, esnekliğini ve fiziksel-kimyasal direncini sağlayan film tabakasını oluşturan ana kimyasaldır. Çözücü (Tiner): Boyayı akışkanlaştıran ve uygulamadan sonra buharlaşarak yüzeyde film oluşumuna katkı sağlayan sıvı kimyasaldır. Katkı Maddeleri: Küf ve güneş ışınlarına dayanıklılık gibi özel nitelikler kazandırmak amacıyla boyaya az miktarda eklenen kimyasal maddelerdir. Vernik Çeşitleri Selülozik Vernikler: Nitroselüloz esaslı, tek bileşenli ve fiziksel olarak kuruyan verniklerdir. Uygulayıcılar bu verniği selülozik tinerle inceltir. Hızlı kuruma özelliği sunar. Fiziksel ve kimyasal direnç seviyesi iyi olmakla birlikte parlaklık kaybına ve sararmaya karşı hassasiyet gösterir. Sentetik Vernikler: Sentetik reçine içeren, tek bileşenli ve fiziksel kuruma sağlayan verniklerdir. Kullanıcılar bu verniği sentetik tinerle inceltir. Kuruma süresi uzundur. Fiziksel ve kimyasal dayanımı yüksektir. Parlaklık kaybı ve sararmaya karşı dirençlidir. Su Bazlı Vernikler: Su ile inceltilen özel reçineler içerir. Tek bileşenli olup fiziksel kuruma gösterir. Uygulayıcılar bu verniği çevre dostu ve insan sağlığı açısından güvenli bulur. Ancak kullanım alanı sınırlıdır. Poliüretan Vernikler: Poliüretan reçine esaslı, iki bileşenli ve kimyasal kuruma sağlayan verniklerdir. Tiner ve sertleştirici ile birlikte uygulanır. Fiziksel ve kimyasal dayanımı yüksektir. Parlaklık ve sararma eğilimi düşüktür. Mobilya sektöründe yaygın şekilde kullanılır. Polyester Vernikler: Polyester reçine içeren, iki bileşenli ve kimyasal olarak kuruyan verniklerdir. Tiner ve sertleştirici ile birlikte uygulanır. Sert ve parlak bir yüzey oluşturur. Uygulayıcılar bu verniği genellikle mobilya üretiminde tercih eder. Akrilik Vernikler: Akrilik reçine esaslı, iki bileşenli ve kimyasal kuruma sağlayan verniklerdir. Tiner ve sertleştirici ile birlikte uygulanır. Fiziksel ve kimyasal dayanımı yüksektir. Sararmaya karşı tam direnç gösterir. Mobilya sanayisinde geniş kullanım alanına sahiptir. Vernik Özellikleri Yüzeyde film tabakası oluşturur. Ahşabı darbelere ve çizilmelere karşı korur. Sıvılara, temizlik maddelerine ve kimyasallara karşı dayanım sağlar. Kurt, böcek ve mantar gibi zararlılara karşı ahşabı korur. Güneşin ultraviyole ışınlarına karşı direnç kazandırır. Ahşabın ömrünü uzatır. Estetik görünüm sunar. 0,75 ℓ, 2,5 ℓ, 7,5 ℓ ve 15 ℓ’lik ambalaj seçenekleriyle piyasada yer alır. Solunduğunda veya cilde temas ettiğinde insan sağlığına zarar verir. Kolay alev alır. 📊 Vernik Türleri ve Özellikleri Vernik Türü Bileşen Türü Kuruma Şekli İnceltilme Özellikler Kullanım Alanı Selülozik Tek bileşenli Fiziksel Selülozik tiner Hızlı kurur, dayanımı iyi, sararma ve parlaklık kaybı eğilimli Genel ahşap yüzeyler Sentetik Tek bileşenli Fiziksel Sentetik tiner Dayanımı yüksek, sararmaya ve parlaklık kaybına dirençli İç/dış ahşap yüzeyler Su Bazlı Tek bileşenli Fiziksel Su Çevre dostu, sağlığa zararsız, sınırlı kullanım alanı Çevreci uygulamalar Poliüretan İki bileşenli Kimyasal Tiner + Sertleştirici Çok yüksek dayanım, düşük sararma, parlak yüzey Mobilya sektörü Polyester İki bileşenli Kimyasal Tiner + Sertleştirici Sert ve parlak yüzey Mobilya sektörü Akrilik İki bileşenli Kimyasal Tiner + Sertleştirici Yüksek dayanım, sararmaya karşı tam direnç Mobilya ve dekoratif uygulamalar Kullanım Alanları Uygulayıcılar verniği her türlü ahşap yüzeyde kullanır. Başlıca kullanım yerleri: Ahşap evler İnşaat yapı elemanları Kapı ve pencere doğramaları Parke ve ızgaralı döşeme kaplamaları Lambri duvar kaplamaları Ahşap tavanlar Merdivenler ve korkuluklar Balkon korkulukları Panjurlar Dış cephe kaplamaları Mobilyalar Deniz taşıtlarının ahşap yüzeyleri Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı(2011). İnşaat Teknolojisi. PVC Kaplamalar. 04.03.2025 tarihinde http://mtod.mebnet.net/sites/default/files/Vernik.pdf adresinden alınmıştır.
Su Bazlı Boyalar Su ile incelttiğiniz boyalara su bazlı boyalar deriz. Özellikleri Su bazlı boyalar, pek çok avantaj sunar. Öncelikle, silinebilir özelliktedirler. Aynı zamanda çabuk kurur ve kokusuzdur. Bu da uygulanmasını kolaylaştırır. İşiniz bittiğinde, su ile kolayca temizlenirler. Ayrıca, teneffüs etme özelliğine sahiptirler, bu da onları çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyen bir seçenek yapar. Son olarak, ikinci kat boyayı birkaç saat içinde sürebilirsiniz ve uygulamadan kısa bir süre sonra boyadığınız mekânları kullanıma açabilirsiniz. Çeşitleri Su bazlı boyalar da kendi içlerinde farklı kullanım alanlarına sahiptir. Örneğin, su bazlı plastik ve saten boyaları beton yüzeylerde kullanırsınız. Öte yandan, parlak boyaları ise kapı-pencere ve metal yüzeylerde uygularsınız. Mat Boyalar (Plastik Boya) Su bazlı mat boyalara halk arasında genellikle “plastik boya” deriz. Ancak, plastik boyalar kaygan bir yapıya sahip değildir ve tam silinebilme özellikleri yoktur. Bu nedenle, plastik boya ile boyadığınız duvarları çok sık ve ıslak bezle silmeniz, boyanın renk kaybına uğramasına ya da lekelerin boya üzerinde iz bırakmasına neden olabilir. Yarı Mat Boyalar (Saten Boya) Yarı mat boyalara ise halk arasında “saten boya” deriz. Saten boyalar, yüzey hatalarını gizleme özelliklerinden dolayı macun ya da alçı ile düzelttiğiniz yüzeylerde dekoratif amaçlı uygulanır. Kaygan bir yapıda olmalarıyla birlikte, tam silinebilme özelliğine de sahiptirler. Ek olarak, su itme ve buhar geçirgenliği özellikleri sayesinde, suyun boya tarafından emilmesine ve lekelerin silinirken boyaya bulaşmasına izin vermezler. Parlak Boyalar Kapı, pencere ve metal yüzeylerde parlak boyayı tercih edenler için, solvent bazlı yağlı boyalar yerine geliştirilen su bazlı parlak boya çeşitlerini kullanırsınız. Astar Astar, yüzey hazırlıklarını tamamlayan son adımdır. Öncelikle, temizlediğiniz, tozu ve kirini aldığınız eski veya yeni yüzeylerin, macun çekme işlemini bitirdikten sonra astar uygulamanız gerekir. Bu işlem, boya hatalarını en aza indirmek için kritik bir adımdır. Kısacası, astara bir tür ön boya diyebiliriz. Çeşitleri Astar seçimi, boya uygulayacağınız yüzeyin durumuna göre yapılır ve bu da çeşitliliğin temelini oluşturur. Örneğin, su bazlı boyalarla çalışıyorsanız, doğal olarak su bazlı astarları (yeni yüzey astarları, eski boyalı yüzeyler için geçiş astarları) tercih edersiniz. Diğer yandan, solvent bazlı boya kullanacaksanız, solvent bazlı astarları seçmeye özellikle dikkat etmelisiniz. Boyalarda olduğu gibi, astarı da malzemesine ve uygulandığı yerlere göre temel olarak üçe ayırırız: Duvarlar Ahşaplar Metaller İşlevleri Astar, difüzyon kabiliyeti yüksek olduğu için boya ile yüzey arasındaki aderansı (yapışmayı) artırır. Bununla birlikte, ince yapısı sayesinde yüzeye derinlemesine nüfuz eder. Bu özellik, boya filminin örtücülüğüne yardımcı olur. Dahası, alt yapıda homojenlik sağlar ve böylece boyanın dalga dalga olmasını engeller. Son olarak, yüzeyin emiciliğini azalttığı için boya sarfiyatını da düşürür. Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı(2011). İnşaat Teknolojisi. Boyalar. 04.04.2025 tarihinde https://megep.meb.gov.tradresinden alınmıştır.
Boya Boya, herhangi bir nesneye renk vermek amacıyla yalıtım ve koruma sağlamak için uyguladığımız bir kaplamadır. Hemen hemen tüm malzemelere boya uygulayabiliriz. Boyanın en sık kullandığımız alanları arasında sanat, tasarım, resim, endüstriyel kaplamalar, ulaşım (örneğin, yol şerit çizgileri) ve koruma (su veya hava temasını kesmek ve yalıtım için) bulunur. Kimyasal özelliği bakımından boyayı temel olarak yaş boya (ıslak boya) ve toz boya olmak üzere ikiye ayırırız. Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı(2011). İnşaat Teknolojisi. Boyalar. 04.04.2025 tarihinde https://megep.meb.gov.tradresinden alınmıştır.
Plastik Kaplama PVC içerikli levhalarla iç veya dış yüzeylere yalıtım ve estetik görünüm kazandırmak amacıyla yapılan kaplamaya PVC kaplama denir. Çeşitleri Uzmanlar PVC kaplamayı iç ve dış mekân kaplaması olarak iki ana bölümde inceler. Bu ayrımı, iç ve dış mekânlardaki malzemelerin karşılaştığı yıpratıcı etkiler belirler. İç ve dış mekânlarda kullanılan PVC malzemeleri şekil ve dayanıklılık açısından birbirinden farklılık gösterir. Özellikleri PVC kaplamalar şu özellikleriyle öne çıkar: Çevre koşullarının neden olduğu zararlı etkilere ve aşınmalara karşı dayanıklıdır. Son derece hijyeniktir; bakteri tutmaz. Zengin renk ve model seçenekleri sunar. Uygulaması kolay, temizliği pratik ve ekonomiktir. Geri dönüştürülebilir yapısıyla çevre dostudur. Hafif olduğu için uzun süre bakım gerektirmez. Elemanları Alt karkas, yüzey kaplama malzemesi ve köşe dönüş ile bitiş kapama elemanlarını birlikte PVC kaplama elemanları oluşturur. Çeşitleri Aşağıda PVC kaplama elemanlarını uygulama sırasına göre sıraladım: Taşıyıcı Karkaslar Ustalar bu karkasları duvara sabitleyerek PVC kaplama elemanlarını monte eder. Genellikle 2x3, 2x4 ve 2x5 cm kesitli 2. ve 3. sınıf ahşap malzeme kullanılır. Ayrıca özel üretim metal ve plastik malzemeler de kullanılır. Yalıtım malzemesi duvar yüzeyinde çıkıntı oluşturduğunda, lambri yüzeyin düzgünlüğünü sağlamak için karkas çıtasını yalıtım malzemesinden 3-4 mm daha kalın seçmek gerekir. Yalıtım Malzemeleri Uygulayıcılar PVC kaplamalarda poliüretan köpük ve cam elyafı gibi yalıtım malzemelerini kullanır. PVC Lambri Farklı renklerde üretilen lambri profilleri estetik bir görünüm kazandırır. Üreticiler bu profilleri 100 mm özel form, 125 mm ve 200 mm olarak üretir. Su ve nemden etkilenmeyen yapısı, kolay temizlenmesi ve montaj kolaylığı gibi avantajlar sağlar. Ahşabın nostaljik sıcaklığını yaşatmak isteyenler, lamine kaplı farklı renk ve desenlerdeki lambrileri tercih eder. Köşe Dönüş Profilleri Uygulayıcılar, lambri döşemeden önce köşe dönüş profillerini uygun boyutta keser ve monte eder. Lambri kenarlarını bu profillerin "U" kanallarına yerleştirerek montajı tamamlar. Üreticiler genellikle beyaz renkli, bazen de ahşap desenli kaplamalı ürünler sunar. Kenar Kapama Profilleri Uygulayıcılar, lambri bitişlerindeki boşlukları kapatmak için “U” ve “L” kesitli özel profilleri kullanır. “U” profilleri lambri döşemeden önce, “L” profilleri ise döşemeden sonra monte edilir. Bu profiller genellikle beyaz üretilir; ahşap desenli seçenekler de bulunur. Pervaz ve Süpürgelikler Uygulayıcılar, üst ve yan bitişlerdeki boşlukları kapatmak için pervaz profilleri kullanır. Taç şeklinde üretilen pervazlar üst bitişlerde zengin bir görünüm kazandırır. Lambri kaplamasına başlamadan önce pervazları uygun yükseklikte ve zemine paralel olarak monte ederler. Bu profiller genellikle beyaz, bazen de ahşap desenli PVC kaplamalıdır. Kapı ve pencere boşluklarında “L” kesitli pervazlar kullanılarak lambri ile doğrama kasası arasındaki boşluklar kapatılır. Lambri yüzeyine bindirerek monte edilir. Uygulayıcılar, lambri alt bitişlerini 7-10 cm genişliğindeki süpürgeliklerle tamamlar. Bu süpürgelikleri lambri döşendikten sonra monte ederler. Süpürgelikler, lambri kaplamayı korumak amacıyla beyaz ya da ahşap desenli olarak üretilir. PVC Kaplama Konstrüksiyonu PVC kaplama uygulamaları; dış cephe, iç cephe ve tavan kaplamalarını içerir. Dış Cephe Uygulayıcılar, dış cephe kaplamalarında yalı baskı tekniğini kullanır. Karkas malzemelerini paslanmaz, metal ve hava koşullarına dayanıklı olarak seçerler. Siding adı verilen PVC panelleri kullanarak kaplama yaparlar. Önce sağlam ve uygun yükseklikte bir iskele kurarlar. Sonrasında zemin kotunu belirleyip aşağıdan yukarıya doğru uygulamaya başlarlar. Alt karkasları 50 cm aralıklarla ızgara biçiminde monte eder, boşluklara yalıtım malzemesini yerleştirirler. PVC kaplamaları yatay şekilde döşeyip çivi, vida veya zımba teliyle sabitlerler. Açıklık ve köşe alanlarını kapama profilleriyle kapatarak, silikon uygulayarak kaplama işlemini tamamlarlar. İç Cephe İç cephede, duvarlarda lambri, zeminlerde ise rulo levhalar kullanılır. PVC lambriler, duvar ve tavan kaplamalarında sunduğu avantajlar nedeniyle sıkça tercih edilir. Piyasada düz ve desenli modeller mevcuttur. Uygulayıcılar, zeminlerdeki PVC ruloları düzgün zemin üzerine yapı kimyasallarıyla yapıştırarak döşer. PVC Zemin Kaplamaları: Homojen PVC kaplama malzemeleri Genel kullanım alanları için homojen PVC İletken (conductive) özellikli homojen PVC Heterojen PVC zemin kaplamaları Kompakt yapılı heterojen PVC Akustik yapılara özel heterojen PVC Tavan Uygulayıcılar, banyo ve teras gibi ıslak hacimli alanlarda tavan kaplaması için PVC lambrileri tercih eder. Alt karkas olarak ise paslanmaz ve galvanizli U, C, T ve L kesitli profillerle özel aparatları kullanırlar. Yalıtım Uygulaması Uygulayıcılar, özellikle dış cephelerde PVC kaplamalarla birlikte yalıtım yapar. Alt karkas aralarına poliüretan köpük ve cam elyafı yerleştirirler. Zamanla aşağı sarkma ihtimali olan cam yününü sabitlemek için dübellerle duvara tuttururlar. Bu yöntem, kaplama yüzeyinin düzgün kalmasını sağlar. Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı(2011). İnşaat Teknolojisi. PVC Kaplamalar. 04.04.2025 tarihinde https://megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/%C4%B0nce%20Ve%20Haz%C4%B1r%20S%C4%B1va.pdf adresinden alınmıştır.