shape
shape
Arrow

İnşaat Sektörünün Yeni Nesil Bilgilendirici Platformu

shape
Shapeyapı Teknolojisi

Kategoriler

3d house plans scaled

Yapı Teknolojisi

Yapım Teknolojileri ile ilgili bilgiler...

pexels pixabay 271667 scaled

Yapı İşletmesi

Yapım İşletmesi ile ilgili bilgiler...

pexels pixabay 269063

Malzeme Teknolojisi

Malzeme Teknolojileri ile ilgili bilgiler...

119031 scaled

Zemin Teknolojisi

Zemin Teknolojisi ile ilgili bilgiler...

urban traffic view 1 scaled

Ulaşım Teknolojisi

Ulaşım Teknolojisi ile ilgili bilgiler...

pexels yasin onus 520099596 33931158 scaled

Hidrolik

Hidrolik Teknolojisi ile ilgili bilgiler...

Shape Yapı Teknolojisi

Güncel Konular

Yapı Malzemesi

Çimento

Çimento Nedir? Çimento, suyla karıştığında tipine göre havada ya da suda katılaşan, beyaz renkli ve inorganik bir bağlayıcıdır. Öncelikle, ana maddesi kalsiyum oksit (CaO)’tur. Kireç taşı (CaCO₃) 850-900˚C’de pişirildiğinde karbondioksit (CO₂) uçar ve geriye kalsiyum oksit kalır. Böylece, çimento için temel malzeme ortaya çıkar. Çimentonun Özellikleri Yoğunluğu 3,02 – 3,30 arasındadır. Erime noktası 2570˚C’dir. Ayrıca, çeşitliliği pişirme sıcaklığına bağlıdır. Örneğin, sıcaklık 1000˚C’nin altında kalırsa daha yumuşak ve kolay işlenen çimento oluşur. Oysa, uzun süre 1400˚C civarında pişirilirse sert ve geç tepkimeye giren çimento ortaya çıkar. Çimentonun Üretimi Firmalar, üretim sürecinde modern teknolojiler kullanır: Öncelikle taş ocaklarından kireçtaşını çıkarır. Ardından, döner fırınlarda 900˚C’nin üzerinde pişirir. Daha sonra, öğüterek ince toz haline getirir. Son olarak, katkı maddeleriyle karıştırarak farklı özellikler kazandırır. Sonuç olarak, bu adımlar sayesinde inşaat için gerekli çimento türleri ortaya çıkar. Çimentonun Kullanım Alanları Çimento, pek çok alanda kullanılır: Sıva ve harç yapımında, Beton üretiminde, Yol inşaatlarında, Tuğla ve gaz beton üretiminde, Suya dayanıklı yapılarda. Özellikle betonla birleştiğinde çimento, modern inşaatların en kritik malzemesi olur. Sonuç Sonuç olarak, doğru yöntemlerle üretilen ve dikkatle kullanılan çimento, inşaat sektörünün bel kemiği haline gelir. Bunun yanında, dayanıklılığı artırır ve işlenebilirliği kolaylaştırır. Ancak, yanlış karışımlar ve hatalı uygulamalar ciddi sorunlara yol açar. Bu nedenle, çimentoyu hazırlarken ve kullanırken her aşamada özen göstermek gerekir. Kaynak: Sarıbıyık, M. (2010). Çimento[PowerPoint slayt]. Sakarya Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Yapı Eğitimi Bölümü Ders Notu

Yapı Malzemesi

Bağlayıcı Maddeler

Bağlayıcı Maddeler İnce toz halinde olan ve su eklenmesi ile hamur haline geldikten sonra zamanla plastikliğini kaybedip sertleşen, bağlayıcı özelliği olan malzemelere bağlayıcı maddeler denir. Toz Bağlayıcı Maddeler KİREÇ, ALÇI, ÇİMENTO vb. Sıvı Bağlayıcı Maddeler Yol Yapımında Kullanılan Hidrokarbonlu Bağlayıcılar İnce toz halindeki bağlayıcı maddelere su eklenince başlangıçta istenilen şeklin verilebildiği plastik bir hamur elde edilir. Belirli bir süre sonra, hamur katılaşmaya başlar. Bu olaya PRİZ denir. PRİZ olayının 2 çeşidi vardır. Hidrolik bağlayıcılar: Havada ve suda priz yapma özelliği olan ve suda erimeyen bağlayıcılar. (Çimento) Hava bağlayıcıları: Yalnızca havada priz yapan bağlayıcılar. (Yağlı kireç) İlk Bağlayıcılar: Toprak Kireç ve Alçılar, Pişmiş Kil Tozları, Doğal Puzolanlar, Toprak+Kireçtaşı Karışımları, Yapılan araştırmalara göre bağlayıcı maddelerin kullanımı Epipaleotik çağlara kadar gitmektedir. Çeşitli tarihi bağlayıcı örneklerine İsrail, Mısır, Türkiye ve İtalya’da rastlamak olanaklıdır. İlk bağlayıcı kullanımına M.Ö.17000 yıllarında Natufian kültüründe rastlanmaktadır. İsrail’de görülen Natufian binaları 9 m’ye ulaşan çaplarda dairesel barınaklar olup, duvarları işlenmemiş doğal tasların killi-çamur ve öğütülmüş kireçtaşı ile sıvanması ile yapılmıştır. Kaynak: Sarıbıyık, M. (2010). Bağlayıcılar [PowerPoint slayt]. Sakarya Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Yapı Eğitimi Bölümü Ders Notu

Yapı Malzemesi

Ahşaplar

Ahşap: Doğal, Dayanıklı ve Estetik Ahşap, tarih boyunca insanoğlunun en çok kullandığı yapı ve tasarım malzemelerinden biri olmuştur. Kendine özgü dokusu, kokusu ve dayanıklılığı sayesinde günümüzde de modern yapıların vazgeçilmez tercihi olmaya devam etmektedir. Ahşabın Avantajları Dayanıklılık ve Uzun Ömür Ahşap, yalnızca estetik değil aynı zamanda oldukça güçlü bir malzemedir. Örneğin, 1 kg ahşap aynı ağırlıktaki beton veya çelikten daha fazla yük taşıyabilir. Bununla birlikte yangına karşı kömürleşme özelliği sayesinde çökmeye dirençli bir yapı sergiler. Ayrıca, İngiliz standartlarına göre ahşap direklerin ömrü 50 yıla kadar çıkabilmektedir. Sağlık ve Konfor Ahşap yalnızca dayanıklı değil, aynı zamanda insan sağlığı için de faydalıdır. Çünkü ısı yalıtımı sayesinde ayağı sıcak tutar ve elastik yapısıyla eklemleri korur. Üstelik toz barındırmaz, kolay temizlenir ve mikroorganizmaların yaşaması zordur. Böylece, özellikle evlerde ve spor salonlarında konforlu bir ortam sağlar. Çevre Dostu Ahşap, diğer yapı malzemelerinden farklı olarak çevre dostudur. Çünkü yenilenebilir orman kaynaklarından elde edilir ve üretiminde beton veya çeliğe kıyasla çok daha az enerji tüketilir. Bununla birlikte karbon depolama özelliği sayesinde iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynar. Ahşabın Kullanım Alanları Ahşap, çok yönlü bir malzemedir. Bu nedenle zemin kaplamalarından köprülere, mobilyadan telekomünikasyon direklerine kadar geniş bir alanda kullanılmaktadır. Zemin Kaplamaları: Parke, spor salonu, konut ve iş yerleri Yapı Elemanları: Kiriş, çatı, köprü Mobilya ve Dekorasyon: Masif mobilya, iç mekân kaplamaları Endüstri ve Altyapı: Soğutma kuleleri, direkler, taşıyıcı sistemler Neden Ahşap Seçmelisiniz? Öncelikle ahşap insan doğasına en yakın malzemedir. Ayrıca hafif olmasına rağmen oldukça dayanıklıdır. Bununla birlikte, ısı ve ses yalıtımı sağlar; böylece hem sağlıklı hem de konforlu yaşam alanları sunar. Sonuç olarak, çevre dostu ve ekonomik bir malzeme arıyorsanız ahşap en doğru tercihtir. Sonuç: Doğanın Size Hediyesi Ahşap, geçmişten bugüne sağlıklı, estetik ve uzun ömürlü özellikleriyle ön plana çıkmıştır. Çünkü hem beton ve çelikten daha güvenlidir hem de PVC gibi yapay malzemelere göre daha çevrecidir. Sonuç olarak, yaşam alanlarınıza doğallık katmak ve sürdürülebilir bir tercih yapmak istiyorsanız, ahşap sizin için en ideal çözümdür. 👉 Siz de projelerinizde ahşap kullanarak dayanıklı, şık ve çevre dostu bir gelecek inşa edebilirsiniz. Kaynakça TS 2470, TS 2473, TS 2595, TS 2475, TS 2476 – Türk Standartları Enstitüsü, Ahşap Malzemelerin Mekaniksel Özellikleri Üzerine Standartlar. Forest Products Laboratory (FPL). Wood Handbook: Wood as an Engineering Material. U.S. Department of Agriculture, Forest Service, Madison, WI, 2010. Kollmann, F. F. P., & Côté, W. A. Principles of Wood Science and Technology. Springer-Verlag, Berlin, 1984. Bozkurt, A. Y., Erdin, N. Odun Anatomisi. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayınları, 1990. TS EN 1995-1-1 (Eurocode 5). Ahşap Yapıların Tasarımı – Genel Kurallar ve Binalar İçin Kurallar. Bodig, J., & Jayne, B. A. Mechanics of Wood and Wood Composites. Van Nostrand Reinhold, New York, 1982. FAO (Food and Agriculture Organization). Forests and Wood Products Statistics. Roma, 2022. UNECE/FAO Forest Products Annual Market Review. Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu, Cenevre, 2021.

Yapı Malzemesi

Agrega

Agrega Nedir? Agrega; betonda kullanılan kum, çakıl, kırmataş ve cüruf gibi çeşitli taneli malzemelerin genel adıdır. Betonun %60-80’ini oluşturması nedeniyle oldukça kritik bir bileşendir. Çünkü betonun dayanıklılığı, agreganın kalitesiyle doğrudan ilişkilidir. Agregaların Önemi Öncelikle betonun hacimsel olarak büyük kısmını oluşturan agregalar, yapının dayanıklılığını belirler. Ayrıca çimento hamuru ile olan fiziksel bağ sayesinde betonun uzun ömürlü olmasına katkı sağlar. Bununla birlikte, uygun olmayan agrega seçimi hem dayanımı düşürür hem de çatlaklara yol açar. Agregalarda Aranan Özellikler Agregaların kaliteli kabul edilebilmesi için bazı şartları sağlaması gerekir. Öncelikle sert, dayanıklı ve boşluksuz olmalıdır. Ayrıca zayıf taneler (odun, kömür, deniz kabuğu vb.) içermemeli ve basınca karşı yüksek mukavemet göstermelidir. Bununla birlikte, zararlı toz, kil ve silt gibi maddelerden arınmış olmalıdır. Dahası, yassı ve uzun tanelerin fazla olması istenmez. Çünkü bu durum betonun dayanımını olumsuz etkiler. Agregaların Sınıflandırılması 1. Elde Ediliş Şekillerine Göre Doğal agregalar: Kum, çakıl ve kırmataş. Özellikle dere agregaları en kaliteli malzeme grubundadır. Deniz agregaları: Temiz olmalarına rağmen tuz içerdiklerinden korozyona sebep olabilir. Teras ve buzul agregaları: Yerel özelliklere göre farklı dayanıklılık gösterebilir. Yapay agregalar: Ponza, cüruf ve genleştirilmiş kil gibi sanayi ürünleri. 2. Tane Şekillerine Göre Agregalar yuvarlak, köşeli, yassı veya uzun şekillerde olabilir. Özellikle yuvarlak taneler işlenmesi kolay ve homojen beton üretimine daha uygundur. 3. Birim Ağırlıklarına Göre Hafif agregalar: Isı ve ses yalıtımı için tercih edilir. Normal agregalar: Uygulamada en yaygın kullanılan tiptir. Ağır agregalar: Nükleer santraller gibi özel yapılarda kullanılır. 4. Boyutlarına Göre İri agregalar (çakıl, kırmataş): 4 mm’den büyük taneler. İnce agregalar (kum, kırma kum): 0–4 mm arası. Tüvenan agregalar: Elenmemiş karışık malzeme olup genellikle tercih edilmez. Zararlı Maddeler Agregaların içindeki zararlı maddeler beton kalitesini ciddi şekilde etkiler. Örneğin, kil ve silt aderansı zayıflatır, ayrıca su ihtiyacını artırır. Bununla birlikte, organik maddeler betonda priz gecikmesine ve dayanım düşüklüğüne neden olur. Diğer yandan, hafif maddeler (kömür, odun parçaları vb.) yüzey görünümünü bozar. Dahası, alkali-agrega reaksiyonu (ASR) uzun vadede çatlaklara yol açar. Sonuç olarak, agregaların düzenli şekilde test edilmesi zorunludur. Agrega Standartları Agregaların kalitesini güvence altına almak için çeşitli standartlar geliştirilmiştir. Öncelikle TS 706 EN 12620 beton agregaları standardı temel alınır. Ayrıca, TS 3614, TS 3694 ve TS 3655 gibi Türk Standartları da tane şekli, dayanım ve dona karşı direnç konularında ölçütler sunar. Bununla birlikte ASTM D8 ve EN standartları da uluslararası ölçekte sıkça kullanılmaktadır. Sonuç Agrega, betonun en kritik bileşenlerinden biridir. Çünkü doğru seçildiğinde betonun dayanımını, uzun ömrünü ve çevresel etkilere karşı direncini artırır. Öte yandan, uygun olmayan agrega seçimi yapının güvenliğini tehlikeye atabilir. Sonuç olarak, standartlara uygun ve kaliteli agrega kullanımı, sağlam ve güvenilir yapıların temel şartıdır. 👉 Eğer yüksek dayanımlı ve uzun ömürlü beton istiyorsanız, doğru agrega seçimi vazgeçilmezdir. Kaynakça TS 706 EN 12620 – Beton Agregaları Standardı, Türk Standartları Enstitüsü. TS 3614, TS 3694, TS 3655, TS 3527, TS 3732, TS 3332, TS 2517 – TSE, Agrega Standartları. ASTM D8 – Standard Terminology Relating to Materials for Roads and Pavements, ASTM International. Neville, A. M. Properties of Concrete. Pearson Education, 2012. Mindess, S., Young, J. F., Darwin, D. Concrete. Prentice Hall, 2003. Mehta, P. K., Monteiro, P. J. M. Concrete: Microstructure, Properties, and Materials. McGraw-Hill, 2006. FAO & UNECE. Forest Products and Construction Materials Review, 2021.  

Zemin Teknolojisi

Zemin

Yapı Zeminleri Tanımı Yapı zeminleri, yapıdan gelen yükleri doğal yapısını bozmadan güvenle taşır. Ayrıca bu yükleri alttaki tabakalara düzenli şekilde aktarır. Dolayısıyla her yapı için doğru zemin seçimi kritik önem taşır. Hangi Zeminlere Yapı Yapılmaz? Öncelikle yasalar, belirli bölgelerde yapılaşmayı engeller. Bunun yanında, zeminin güvenli olmadığı alanlarda mühendisler özel temel sistemleri ya da iyileştirme yöntemleri uygular. Ancak bu işlemler yapılmazsa inşaata izin çıkmaz. Aşağıdaki durumlarda inşaat yapmak mümkün değildir: Yapılaşmaya yasaklı alanlarda Afet riski taşıyan bölgelerde (çığ, heyelan vb.) 30 yıldan daha genç yapay dolgu alanlarında (iyileştirme yapılmazsa) Zeminlerin Oluşumu Zeminler, kayaçların zamanla ısı değişimi, yağış, rüzgâr ve basınç nedeniyle parçalanmasıyla ortaya çıkar. Kayalar parçalandıktan sonra su taşır, akarsular sürükler ve basınç sıkıştırır. Böylece kil, kum, çakıl ve marn gibi farklı zemin türleri ortaya çıkar. Tropikal iklimlerde yağış, alüminyum ve demir oksitlerini geride bırakır; bu malzeme laterit adını alır. Buzullar kil, kum ve çakılı karıştırarak till tabakaları oluşturur. Rüzgâr ise ince tozları sürükleyerek lös zeminlerini meydana getirir. Zemin Cinsleri Mühendisler, zeminleri kazma zorluğuna göre dört gruba ayırır: Toprak Zeminler Yumuşak toprak: Kürekle kolayca kazılabilir. Sert toprak: Kazma ile parçalanır. Küskülük Zeminler Yumuşak küskülük: Sert kil veya yumuşak marn içerir. Sert küskülük: Şist ve blok taşlardan oluşur, kırıcı aletler gerekir. Kaya Zeminler Yumuşak kaya: Kalker veya şist gibi malzemeler. Sert kaya: Andezit, trakit veya mermer. Çok sert kaya: Granit, bazalt ve kuvarsit. Batak ve Balçık ZeminlerSu tutma oranı yüksektir. Yapışkan özellik gösterir. Zeminlerin Sınıflandırılması Mühendisler zeminleri farklı kriterlere göre sınıflandırır: Yapılanma şekline göre: Kohezyonlu (kil, silt), kohezyonsuz (kum, çakıl) ve organik (turba). Dane boyutuna göre (MIT sınıflaması): Kaya: > 60 mm Çakıl: 60–2 mm Kum: 2–0,06 mm Silt: 0,06–0,002 mm Kil: < 0,002 mm Zemin Çeşitleri Sağlam zeminler: Yüksek taşıma gücü sunar ve yapı için uygundur. Orta sağlam zeminler: Küçük ve orta ölçekli yapılar için uygundur. Çürük zeminler: Dayanımsızdır. Mühendisler ancak iyileştirdikten sonra bu zeminlere inşaat yapabilir. Yapı Zeminlerinin Özellikleri Zeminlerin özelliklerini belirleyen en önemli faktör, danecik boyutu ve aralarındaki kuvvetlerdir. Örneğin, 0,002 mm’den büyük taneler kohezyonsuz özellik gösterir. Daha küçük taneler ise kohezyonlu zeminleri oluşturur. Bu nedenle mühendisler zeminleri şu açılardan inceler: Şekil değiştirme Geçirgenlik Yapışma Sıkışma Sudan etkilenme Yapı Zemini İnceleme Metotları Bir yapı alanında zemini tanımak için farklı yöntemler kullanılır: Gözlem: Çevreyi, topoğrafyayı ve mevcut yapıları inceler. Muayene çukurları: Farklı derinliklerde açılan çukurlardan örnek alır. Sorgulama: Çevredeki eski yapılardan ve yerel halktan bilgi toplar. Sondaj: Büyük projelerde zeminin derin tabakalarını analiz eder. Sonuç Bir yapı ne kadar sağlam olursa olsun, uygun zemin yoksa güvenli kalamaz. Bu yüzden mühendisler, her projede önce zemin etüdü yapar. Ayrıca doğru temel sistemini seçerek yapının güvenliğini garanti altına alır. 👉 Sonuç olarak, güçlü yapılar ancak sağlam zeminler üzerinde yükselir. 📖Kaynakça Çetin, K. Ö., & Ansal, A. (2002). Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliğine Giriş. İstanbul: Beta Yayınları. Terzaghi, K., Peck, R. B., & Mesri, G. (1996). Soil Mechanics in Engineering Practice (3rd ed.). New York: John Wiley & Sons. Das, B. M. (2016). Principles of Geotechnical Engineering (9th ed.). Stamford, CT: Cengage Learning. TS 1500. (2000). Zeminlerin Tanımlanması ve Sınıflandırılması Standardı. Türk Standartları Enstitüsü, Ankara. Karadeniz, D. (2018). Geoteknik Mühendisliğinde Temel Kavramlar. Ankara: Nobel Yayıncılık. U.S. Department of Transportation, Federal Highway Administration (FHWA). (2006). Soil Classification and Identification. Washington, D.C.: FHWA-NHI-06-088. Milli Eğitim Bakanlığı(2011). İnşaat Teknolojisi. Zeminin Yapısı. 04.03.2025 tarihinde https://megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Zeminin%20Yap%C4%B1s%C4%B1.pdf adresinden alınmıştır.

Yapı İşletmesi

Metraj

Metraj Nedir? Metraj, bir projenin maliyetini doğru hesaplamak ve kullanılacak malzeme miktarlarını belirlemek için kullanılır. İnşaatta yapılan işleri miktar ve nitelik açısından sınıflandırarak ölçümlemeye dayanır. İnşaat çeşitliliği nedeniyle her yapı tipine uygun farklı metraj yöntemleri bulunur. Metrajın Tanımı Mühendisler bir yapıyı oluşturan bölümlerin boyutlarını ölçer ve: Uzunlukları metre (m), Alanları metrekare (m²), Hacimleri metreküp (m³), Demir işlerini kilogram (kg) olarak hesaplar. Bu işleme metraj (ölçümleme) denir. Metrajın Önemi İnşaata başlamadan önce mimarlar ve mühendisler projeyi hazırlar. Ardından maliyet hesaplarını yapar. Her malzemenin miktarını tek tek belirler. Özel sektör projelerinde yatırımcı, bütçesini bu hesaplara göre planlar. Kamu projelerinde ise kurumlar, iş programlarını maliyet verilerine göre oluşturur. Kısacası metraj, hem bireysel hem de kurumsal projelerde mali planlamanın merkezinde yer alır. Metraj Listelerini Kimler Hazırlar? Mühendisler, ihale sürecinde kullanılacak metraj listelerini hazırlar. Anahtar teslimi ihalede iş kalemlerini veya iş gruplarını listeler. Birim fiyat teklifli ihalede ise her iş kalemini ayrı ayrı yazar. Bu listeler sayesinde iş kalemleri düzenli ve şeffaf hale gelir. Metraj Çeşitleri Metraj iki ana başlıkta incelenir: Ön keşfe esas metraj: Proje üzerinden yapılır. Kesin keşfe esas metraj: Yapı tamamlandıktan sonra ölçülür. Ayrıca işin türüne göre farklı metrajlar vardır: Kazı işleri Demirsiz beton Betonarme Kalıp Duvar işleri Donatı Çatı işleri Kapı ve pencere işleri İnce işler Uygulama Alanlarına Göre Metraj 1. Kazı İşleri Mühendisler temel planını inceler ve kazı hacmini hesaplar. Çakışan alanları gözden geçirir. Toprağın cinsine ve kazı yöntemine göre fiyat belirler. 2. Demirsiz Beton Temel altına veya blokaj üstüne dökülen betonun hacmini hesaplarlar. Betonun dozuna ve çimentonun özelliklerine göre fiyatlandırma yaparlar. 3. Betonarme Mühendisler temel, kiriş, kolon, döşeme ve lentoların hacmini hesaplar. Betonun dayanım sınıfına göre fiyatı belirler. 4. Kalıp Ahşap veya çelik kalıpların yüzey alanını ölçerler. Alanı hesap ederken kalınlığı dikkate almazlar. 5. Duvar İşleri Taş, tuğla veya blokaj duvarların hacmini hesaplarlar. Harcı metraja dahil ederler. Ayrıca olası zayiatı göz önünde bulundururlar. 6. Donatı Mühendisler demir miktarını ağırlık üzerinden hesaplar. Çapa göre fiyat değişir. Ortalama olarak: Yığma yapılarda m² başına 13 kg, Betonarme yapılarda m² başına 19 kg, 1 m³ betonarme için 80–100 kg demir kullanırlar. 7. İnce İşler Boyanacak veya sıvanacak yüzey alanlarını ölçerler. Kaplama, cam ve badana işlerini m² olarak hesaplarlar. Boya çeşidi fiyatı etkiler. 8. Çatı İşleri Mühendisler çatı kaplamasını, izolasyonunu ve ahşap elemanlarını alan üzerinden ölçer. Mahya, yağmur borusu ve olukları uzunluk ölçüsüyle belirler. 9. Diğer Elemanlar Kapı, pencere, süpürgelik, denizlik ve iş iskelesi gibi elemanları hesaplarlar. Alan veya uzunluk cinsinden listeye eklerler. Sonuç Metraj, inşaat projelerinde doğru maliyet hesabı yapmanın ve kaynakları verimli kullanmanın temelidir. Mühendisler metrajı doğru yapmadığında maliyetler artar ve proje yönetimi aksar. Bu nedenle her projede metraj sürecini titizlikle uygulamak gerekir. 👉 Sonuç olarak, sağlam bir proje planı için metraj vazgeçilmezdir. 📖 Kaynakça Karadeniz, D. (2018). Yapı İşletmesi ve Metraj. Ankara: Nobel Yayıncılık. Özmen, A. (2015). İnşaat Metraj ve Keşif. İstanbul: Birsen Yayınevi. Das, B. M. (2016). Principles of Foundation Engineering (8th ed.). Stamford, CT: Cengage Learning. TS 1500. (2000). Zeminlerin Tanımlanması ve Sınıflandırılması Standardı. Türk Standartları Enstitüsü, Ankara. U.S. Department of Transportation, Federal Highway Administration (FHWA). (2006). Soil Classification and Identification. Washington, D.C.: FHWA-NHI-06-088. AKBIYIKLI, R. (2017), “İnşaat Yönetimi – Metraj ve Maliyet Hesapları”, Genişletilmiş 3. Baskı, 803 sayfa, Birsen Yayınevi, İstanbul.

Yapı İşletmesi

Kazı İşleri

Kazı ve Toprak İşleri Herhangi bir inşaat projesinde toplam maliyetin en önemli bölümünü toprak işleri oluşturur. İlk olarak bu işlerin yapım yöntemi ve maliyeti; malzeme tipi, iş hacmi (kübaj), malzeme kaynağı (ocak) ve mevcut makine parkına bağlıdır. Dolayısıyla, maliyet hesap uzmanı tüm bu faktörleri dikkate alarak sağlıklı bir değerlendirme yapmalıdır. Malzeme Tipi Toprak malzemesinin türü; kullanılacak ekipmanı, yükleme hızını ve taşıma yöntemini doğrudan belirler. Bununla birlikte, zemin şartları iş sürecinin verimliliğini önemli ölçüde etkiler. Özellikle ekipman seçimi yapılırken şu unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır: Zeminin kazılma zorluğu Kazı sonucu elde edilen malzemenin niteliği Çıktının ölçülebilirliği Ayrıca, maliyet uzmanı jeolojik haritaları ve sondaj raporlarını incelemelidir. Bunun yanı sıra, laboratuvar deneylerinden elde edilen sonuçlar da kazı maliyetlerinin doğru tahmini açısından önemlidir. Kısacası, zeminin türü doğrudan ekipman seçimini ve maliyeti belirler. Zemin Sınıflandırmaları İngiltere’de Zemin Sınıfları Gevşek kum veya gevşek toprak Sıkı kum veya sıkı zemin Kil veya ağır zemin Yumuşak kaya Sert kaya Öte yandan, Türkiye’deki sınıflandırma daha ayrıntılıdır. Türkiye’de Kazı İşleri Genel Teknik Şartnamesi 1. Toprak Zeminler Yumuşak Toprak: Gevşek toprak, bitkisel toprak, gevşek kum Sert Toprak: Kumlu kil, killi kum, çakıllı toprak 2. Küskülük Zeminler Yumuşak Küskülük: Sert kil, yumuşak marn, küçük blok taşlar Sert Küskülük: Çatlamış kaya, şist, taşlanmış marn 3. Kaya Zeminler Yumuşak Kaya: Tabakalı kalker, şist, gevşek konglomera Sert Kaya: Kesif kalker, bazalt, mermer Çok Sert Kaya: Granit, bazalt, porfir, kuvars 4. Batak ve Balçık ZeminlerSu muhtevası yüksek olan bu zeminler, suyu kolay bırakmaz. Sonuç olarak, kazı süreci hem daha zor hem de daha maliyetli hale gelir. Kazı İşlerinde Dikkat Edilecek Hususlar Meskûn alanlarda idareler, patlayıcı madde kullanımına izin vermez. Kazılardan çıkan malzemeler, idarenin belirlediği yerlerde dolguda kullanılır. Bununla birlikte, artan malzemeler yine idarenin göstereceği alanlara taşınır. Depolama için ayrıca bir bedel ödenmez; yalnızca taşıma ücreti hesaplanır. Bu nedenle, zeminin doğru tanımlanması hesap uzmanının sağlıklı maliyet tahminleri yapmasına yardımcı olur. Böylece, hem iş güvenliği hem de maliyet kontrolü sağlanmış olur. 📖 Kaynakça Özmen, A. (2015). İnşaat Metraj ve Keşif. Birsen Yayınevi. Karadeniz, D. (2018). Yapı İşletmesi ve Metraj. Nobel Yayıncılık. TS 1500 (2000). Zeminlerin Tanımlanması ve Sınıflandırılması Standardı. Türk Standartları Enstitüsü. U.S. Department of Transportation, FHWA. (2006). Soil Classification and Identification. Das, B. M. (2016). Principles of Foundation Engineering. Cengage Learning. AKBIYIKLI, R. (2017), “İnşaat Yönetimi – Metraj ve Maliyet Hesapları”, Genişletilmiş 3. Baskı, 803 sayfa, Birsen Yayınevi, İstanbul.

Yapı İşletmesi

Malzeme ve İşçilik Maliyet

İnşaat Projelerinde Malzeme ve İşçilik Maliyetleri İnşaat projelerinin başarısı, doğru maliyet analizine doğrudan bağlıdır. Özellikle malzeme maliyetleri ve işçilik maliyetleri, toplam bütçenin en kritik bileşenleridir. Bu nedenle mühendisler, projeyi planlarken yalnızca teknik hesaplara değil, aynı zamanda maliyet yönetimine de odaklanır. Malzeme Maliyetleri Malzeme maliyetleri, her inşaat projesinin temelini oluşturur. Ostwald (2001) malzemeleri dört grupta tanımlar: Başlıca malzemeler (commodities): Demir cevheri, değerli metaller, gıda ürünleri ve tomruk. Ancak bu tür malzemeler genellikle doğrudan maliyet hesaplarına girmez, çünkü fiyatları çok değişkendir. Mühendislik malzemeleri: Çelik profiller (I, HEA, INP) veya işlenmiş ahşap profiller. Mühendisler, bu malzemeleri imalat süreci maliyetiyle değil, piyasa satış fiyatı üzerinden değerlendirir. Yarı mühendislik malzemeleri: Örneğin bakır. Bu tür malzemeler sürekli fiyat dalgalanmaları yaşar. Normatif malzemeler: Ham petrol gibi fiyatı devletler tarafından belirlenen ürünlerdir. Dolayısıyla maliyet tahmini yapan mühendisler, öncelikle kullanılacak malzemenin türünü ve miktarını doğru şekilde belirler. Çünkü bu değerler, maliyet analizinin temelini oluşturur. Metraj Hesaplama Esasları Metraj, maliyet tahmininin ilk adımıdır. Mühendisler bu hesaplamayı proje çizimleri ve proje şartnamelerine dayanarak yapar. Ayrıca CAD yazılımları sayesinde günümüzde bu süreç çok daha kolay ilerler. Metraj şu yöntemlerle yapılır: Lineer hesaplama: Tabliyenin çevresinin ölçülmesi (m). Alan hesaplama: Tabliyenin yüzey alanının bulunması (m²). Hacim hesaplama: Alan ile kalınlığın çarpılması (m³). Birim ölçü: Kapı veya pencere adedi gibi öğelerin hesaplanması. Özellikle mühendisler, metraj sonucunu kullanarak hem malzeme maliyetlerini hem de işçilik ihtiyacını hesaplar. Böylece proje bütçesini daha sağlıklı şekilde kontrol altında tutar. Malzeme Kayıpları Teorik hesaplanan metraj değerleri, şantiyede birebir gerçekleşmez. Çünkü kayıplar oluşur. Bunları üç başlık altında inceleyebiliriz: Zayiat: Kesim artıkları. Örneğin 12 metrelik demir çubuklar kesildiğinde parçalar arta kalır. Büzülme ve küçülme: Depolama zafiyetleri, hırsızlık veya kimyasal malzemelerin bozulması. Hatalar: Yanlış üretim ve mühendislik hataları sonucunda hurdaya çıkan malzemeler. Bu nedenle mühendisler gerçek malzeme miktarını şu formülle bulur: MG = MT (1 + K1 + K2 + K3) MT: Teorik miktar K1: Zayiat oranı K2: Hacimsel küçülme oranı K3: Tasarım veya yapım hatası oranı İşçilik Maliyetleri İnşaat sektörü, işgücü yoğun bir yapıya sahiptir. Ayrıca işçilik maliyetleri çoğu projede toplam maliyetin %30–50’sini oluşturur. Bu oran, işçilik planlamasının ne kadar kritik olduğunu ortaya koyar. İşçilik maliyetleri iki temel unsura bağlıdır: Parasal Faktörler: Normal ücret, fazla mesai, sigorta, primler, yemek ve ulaşım giderleri. Verimlilik Faktörleri: İşçilerin beceri düzeyi, şantiye yönetimi, iş güvenliği ve ekipman kullanımı. Bununla birlikte her proje farklı iş kollarını içerir. Örneğin bir beton ekibi hem kalıpçılardan hem de demircilerden oluşur. Dolayısıyla mühendisler işçilik maliyetini hesaplarken bu iş gruplarını ayrı ayrı değerlendirmek zorundadır. Verimlilik ve Şantiye Yönetimi Verimlilik, üretilen çıktı ile kullanılan kaynak oranını ifade eder. İnşaat projelerinde mühendisler genellikle adam/saat ve malzeme miktarını kaynak olarak ölçer. Örneğin:Verimlilik = Üretilen m² / Adam-saat Bununla birlikte verimliliği yalnızca işçilerin performansı belirlemez. Şantiye yönetimi, malzeme tedariki ve ekipman seçimi de doğrudan etkilidir. Ayrıca şantiye yönetimi zayıfsa verimlilik kayıpları %50’yi aşabilir. Dolayısıyla proje yöneticileri: Doğru ekipman seçmeli, Uygun işgücü planlamalı, Malzeme tedarikini zamanında yapmalıdır. Aksi halde küçük gecikmeler bile kârı tamamen ortadan kaldırabilir. Sonuç Sonuç olarak, malzeme maliyetleri, işçilik maliyetleri ve verimlilik, inşaat projelerinin başarısını belirleyen temel parametrelerdir. Mühendisler doğru metraj hesaplamalarıyla ve etkin şantiye yönetimiyle maliyetleri kontrol altında tutabilir. Ayrıca verimlilik odaklı bir yaklaşım, projelerin rekabet gücünü artırır ve sürdürülebilir başarı sağlar. Kaynakça: Ostwald, P. (2001). Construction Cost Analysis and Estimating. Gransberg, D. D., Popescu, C. M., & Ryan, R. C. (2003). Construction Equipment Management for Engineers, Estimators, and Owners. Means, R. S. (Yıllık). Building Construction Cost Data. Walker, F. (2000). Building Estimator’s Reference Book.

Yapı İşletmesi

İnşaat Maliyet Tahmin

İnşaat Maliyetleri: Malzeme, İşçilik ve Verimlilik İnşaat projelerinde maliyet yönetimi, projenin başarısını doğrudan etkiler. Malzeme maliyetleri, işçilik giderleri ve verimlilik unsurları, doğru planlama ve analizle kontrol altına alınabilir. Bu yazıda mühendislik bakış açısıyla maliyet bileşenlerini, hesaplama yöntemlerini ve verimliliği artırma yollarını inceleyeceğiz. Malzeme Maliyetleri Malzeme maliyetleri, inşaat projelerinin en temel kalemidir. Ostwald (2001) malzemeleri dört ana grupta sınıflandırır: Başlıca malzemeler: Demir cevheri, değerli metaller, gıda ürünleri, tomruk. Ancak fiyat dalgalanmaları nedeniyle çoğu zaman doğrudan maliyet analizine girmez. Mühendislik malzemeleri: Çelik profiller (I, HEA, INP) veya işlenmiş ahşap profiller. Bu malzemeler piyasa fiyatı üzerinden değerlendirilir. Yarı mühendislik malzemeleri: Örneğin bakır. Bu grupta fiyat değişimleri sık yaşanır. Normatif malzemeler: Ham petrol gibi devlet tarafından fiyatı belirlenen ürünlerdir. Sonuç olarak, doğru malzeme seçimi ve miktar hesabı, maliyet analizinin en kritik adımıdır. Metraj Hesaplama Esasları Metraj, maliyet tahmininde ilk aşamadır. Mühendisler hesaplamaları proje çizimleri ve şartnamelere dayanarak yapar. Günümüzde CAD yazılımları, bu süreci hızlandırır ve hata payını azaltır. Başlıca metraj yöntemleri şunlardır: Lineer ölçüm: Tabliyenin çevresinin metre cinsinden ölçülmesi. Alan hesabı: Yüzey ölçümünün m² olarak bulunması. Hacim hesabı: Alan ile kalınlığın çarpılması sonucu m³ değerinin elde edilmesi. Birim ölçüm: Kapı veya pencere adedi gibi öğelerin hesaplanması. Bununla birlikte, mühendisler bu hesaplamalarla yalnızca malzeme maliyetini değil, işçilik ihtiyacını da belirler. Malzeme Kayıpları Teorik hesaplanan metraj değerleri, şantiyede her zaman gerçeği yansıtmaz. Çünkü farklı nedenlerle kayıplar oluşur: Zayiat: Kesim artıkları. Örneğin 12 metrelik demir çubuk kesildiğinde parçalar arta kalır. Büzülme ve küçülme: Yanlış depolama, hırsızlık veya kimyasal malzemenin bozulması. Hatalar: Üretim veya mühendislik hataları nedeniyle malzemenin hurdaya çıkması. Mühendisler, gerçek malzeme ihtiyacını şu formülle bulur: MG = MT (1 + K1 + K2 + K3) MT: Teorik miktar K1: Zayiat oranı K2: Hacimsel küçülme oranı K3: Tasarım veya yapım hatası oranı Dolayısıyla, kayıpların hesaba katılması proje bütçesinin daha doğru belirlenmesini sağlar. İşçilik Maliyetleri İnşaat sektörü, işgücü yoğun bir alandır. İşçilik maliyetleri, toplam maliyetin %30–50’sini oluşturur. Bu nedenle doğru iş gücü planlaması büyük önem taşır. İşçilik maliyetlerini etkileyen iki ana unsur vardır: Parasal faktörler: Normal ücret, fazla mesai, sigorta, prim, yemek ve ulaşım giderleri. Verimlilik faktörleri: İşçinin beceri seviyesi, şantiye organizasyonu, iş güvenliği ve ekipman kullanımı. Örneğin bir beton ekibi, kalıpçı ve demircilerden oluşur. Dolayısıyla mühendisler, işçilik maliyetini hesaplarken her iş grubunu ayrı ayrı değerlendirmelidir. Verimlilik ve Şantiye Yönetimi Verimlilik, kullanılan kaynak ile elde edilen çıktı arasındaki orandır. İnşaat projelerinde genellikle adam/saat ve üretilen m² ile ölçülür. Örneğin:Verimlilik = Üretilen m² / Adam-saat Ancak yalnızca işçilerin performansı verimliliği belirlemez. Şantiye yönetimi, ekipman seçimi ve malzeme tedariki de kritik rol oynar. Özellikle kötü şantiye yönetimi, verimlilik kayıplarını %50’nin üzerine çıkarabilir. Sonuç olarak, mühendisler doğru ekipman seçmeli, iş gücünü planlamalı ve malzemeleri zamanında tedarik etmelidir. Aksi halde küçük gecikmeler bile ciddi maliyet artışına yol açabilir. Sonuç Özetle, inşaat projelerinde maliyet kontrolü için üç unsur öne çıkar: malzeme maliyetleri, işçilik giderleri ve verimlilik. Doğru metraj hesaplamaları ve etkin şantiye yönetimi, maliyetleri düşürür ve projenin rekabet gücünü artırır. Kaynakça Ostwald, P. (2001). Construction Cost Analysis and Estimating. Gransberg, D. D., Popescu, C. M., & Ryan, R. C. (2003). Construction Equipment Management for Engineers, Estimators, and Owners. Means, R. S. (Yıllık). Building Construction Cost Data. Walker, F. (2000). Building Estimator’s Reference Book.