İnşaat Projelerinde Hedefler, Performans ve Satın Alma Yaklaşımları Proje hedefleri, genellikle üç temel değişken etrafında şekillenir: süre, kalite ve maliyet. Bu değişkenler, projenin başarısını doğrudan etkiler ve tüm karar alma süreçlerinin merkezinde yer alır. İhale Sistemi ve Proje Performansı İnşaat hizmeti satın alma yaklaşımı (diğer adıyla ihale sistemi) ve elde edilen proje performansı, doğrudan proje katılımcılarının hedeflerinden etkilenir. Hangi ihale sisteminin seçileceği, projenin süresi, kalitesi ve maliyet yapısı üzerinde belirleyici olur. Pazar Ekonomisinin Etkisi Pazar ekonomisi koşulları, projelerin nasıl yürütüleceğini ve katılımcıların nasıl davranacağını büyük ölçüde şekillendirir. Özellikle bu koşullar, yalnızca bireylerin değil, aynı zamanda organizasyonların iş performansını da doğrudan etkiler. Buna ek olarak, piyasadaki artan talepler, tüm proje paydaşlarının sorumluluk alanlarını genişletir. Dolayısıyla, ister birey ister kurum olsun, her katılımcı piyasa beklentilerine tam olarak uymak zorundadır. Pazar Koşullarında Hedef Belirleme Açık pazar ekonomisi içinde, inşaat projelerinde temel amaç hayatta kalmak, yani sürdürülebilir şekilde faaliyet göstererek makul kâr elde etmektir. İnşaat sektöründe amaç genellikle kârlılığı değil, büyümeyi maksimize etmektir. Bu noktada iki farklı türde hedef ortaya çıkar: Projenin kendi hedefleri Proje katılımcılarının bireysel hedefleri Eğer taraflar bu iki hedefi açıkça tartışır ve aralarında uyum sağlarsa, proje daha sorunsuz ilerler ve başarı olasılığı önemli ölçüde artar. İşveren Beklentileri ve Gerçekçi Yaklaşımlar Pek çok kişi işverenlerin daima “hızlı, kaliteli ve ucuz” projeler istediğini varsayar. Ancak bu varsayım her zaman doğru değildir. İşverenler, genellikle projenin ucuz olmasından çok, tahminlerinin isabetli olmasını tercih eder. Deneyimler göstermiştir ki, başlangıçta düşük maliyetle sunulan projeler, tasarım ve yapım aşamalarında genellikle daha yüksek maliyetlere yol açar. Bu nedenle işverenler, projelerin gerçekçi bütçelerle ve güvenilir planlarla yürütülmesini bekler. Hedefleri Değişkenlere Dönüştürmek İnşaat projelerinde katılımcıların hedef ve isteklerini analiz etmek için değişkenler matrisi fikri oldukça faydalıdır. Proje yönetimi sürecinde öne çıkan temel değişkenler şunlardır: Organizasyon yapısı Sözleşme şekli Fiyat belirleme mekanizmaları Ödeme yöntemleri Bu dört değişken, proje hedefleri olan süre, maliyet ve kalite ile doğrudan ilişkilidir. Satın Alma Süreci ve Karar Safhaları İnşaat yaptırma süreci (satın alma sistemi), üç temel karar verme aşamasına dayanır: İşverenin ihtiyaçlarının tespiti Bu ihtiyaçların, ölçülebilir proje kıstasları ve parametreler şeklinde ifade edilmesi İşletim projesi değişkenlerinin bu kıstaslara göre değerlendirilmesi Kaynak: AKBIYIKLI, R. (2017), “İnşaat Yönetimi – Metraj ve Maliyet Hesapları”, Genişletilmiş 3. Baskı, 803 sayfa, Birsen Yayınevi, İstanbul.
Proje Katılımcıları (Paydaşları) İnşa edilecek proje ne olursa olsun (bina, köprü, baraj, kanalizasyon şebekesi ve pis su arıtma tesisi, otoyol vs.) üç ana katılımcının beceri ve hizmetlerine ihtiyaç duyar: İşveren Projeci Yapımcı Her bir ana katılımcı da normal olarak inşaat “takımının” bir parçası olarak başka katılımcıları da dâhil eder ki bunlar müşavirler, kalite kontrol temsilcileri, alt yükleniciler ve/veya malzeme ve ekipman tedarikçileridir. Bahsi geçen katılımcılar, belirli proses ve prosedürler içerisinde birbirlerine Proje Geçici Organizasyonu bünyesinde bağımlıdırlar. İşverenler İşverenin ana fonksiyonları: Projeyi başlatmak Projeye arz yaratıp işi ihale etmek. Projeyi finanse etmek Ya kendi kaynaklarından veya borçlanarak Tamamlanmış (bitirilmiş) projeye sahip olmak Genel olarak (spekülatif iş geliştirme /yatırımlar hariç) İşverenin projeyi tasarım, yapım ve tamamlanma sonrası kullanımla sahiplenmesi. Kararlar vermek İşin sahibi sıfatıyla işveren, projenin her safhasında (proje tipi, ebadı, maliyeti, süresi vs.) son karar merciidir. İşveren, iletişimde karışıklık yaşanmaması için belirli bir kişiyi veya kurumu proje katılımcılarıyla iletişimden sorumlu tutar. Projeciler İşverenin “kavramsal proje” düşünce bazında fizibilite etüdünü yapar. Fizibilite etüdünü müteakip (yeni bir inşaat projesinin gerçekleşmesi kararını müteakip) tasarım fonksiyonları devreye girer. Bu fonksiyonlar şunlardır: plan ve görünüş (mimar) statik proje (inşaat mühendisi) iç detay tasarımı (iç mimar) peyzaj (peyzaj mimarı) maliyet/ödeme planlaması ( hak ediş mühendisi) süre planlaması ( planlama mühendisi) Yapımcılar Yapımcıların esas görevi gerekli kaynakları ( insan gücü, makine-ekipman, finansman) sağlamak ve işi belirlenen zaman ve maliyet parametreleri ile onaylı proje doğrultusunda inşa etmektir. Hem kalite kıstasları (teknik şartname vs.) ve hem de süre (sözleşme süresi-şantiye yer teslimi ve işlerin tamamlanması ) işe başlamadan yüklenici tarafından bilinmektedir. Götürü olarak ihale edilen bir işte işin fiyatı da bilinmektedir. Diğer ihale şekillerinde birim fiyatlar tespit edilip yapılan miktarlara göre işin fiyatı ortaya çıkmaktadır. Geleneksel şekliyle, inşaat projeleri yarışmalı ihale projesi yoluyla ya açık veya selektif ihaleyle ana müteahhitlere ihale edilmektedir. İnşaat sektöründeki değişim ve gelişmeler (mesela progresif uzmanlaşma/gruplaşmalar, işin bölünmesi gibi ana müteahhitlerin geleneksel “her şeyi kendi bünyesinde bulundurması” prensip ve uygulamasından uzaklaşmasına neden olmuştur. Bu suretle ana müteahhitlerin risk ve maliyetlerinin azaldığı zannedilmektedir. Ana müteahhitler, bu değişimlerin yapımında organizatör/yönetici/koordinatör görevlerini üstlenerek işin alt-Yükleniciler tarafından icra edilmesine imkân vermektedir. Hukuki açıdan uzmanlar, yapımcıların etkilerini iki ayrı kategori altında inceler. Sözleşmesel ‘İstek ve itiraz’ hakkı, değişikliklerin maliyet ve süre etkilerini doğrudan etkiler. Sözleşmesel olmayan Sözleşmede yer alan 'istek ve itirazda bulunulmaz' ifadesi, tarafların örneğin yapım sürecindeki performans eksikliğinin proje süresine olan etkisi gibi durumlara itiraz etmesini engeller. İhale yöntemini belirleyen taraflar, performans üzerindeki sözleşmesel olmayan etkilerin olasılığını en aza indirmeyi hedefler. İnşa edilebilirlik çok önemli bir husus olup tasarım ve yapımcı entegrasyonu (bütünleşmesi) ile ilgilidir. Bu konu hem tasarımın yapılabilmesi için gerekli yapım tekniklerini (süre, maliyet ve metraj hususları ) hem de yönetimsel yanlarını içerir. ( proje katılımcılarının koordinasyonu ve kontrolü) Kaynak: AKBIYIKLI, R. (2017), “İnşaat Yönetimi – Metraj ve Maliyet Hesapları”, Genişletilmiş 3. Baskı, 803 sayfa, Birsen Yayınevi, İstanbul.
İhale İhale, bir iş, emlak ya da bir malı, birçok istekli arasından en uygun koşul teklif eden bir katılımcıya bırakmadır. Yetkililer, yapının fiyatını o yapı için düzenlenen ihaleyle belirler. Müteahhit ihalede belirtilen tutara karşılık işverene işi yapmakla yükümlüdür. Müteahhidin teklifi çeşitli şartları içerebilmektedir. Yüklenici, enflasyona bağlı maliyet artışlarını telafi etmek için şartlar öne sürer. İhale dokümanları, statik proje ve mimari projede öngörülen spesifikasyonlar ve proje miktarlarına göre hazırlanır. Hiçbir bir proje diğerine benzemediğinden ihale dokümanları her yapı ve yapı türü için ayrı ayrı hazırlanmalıdır. Buna bağlı olarak çeşitli ve farklı yapım organizasyonları oluşmaktadır. Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0hale AKBIYIKLI, R. (2017), “İnşaat Yönetimi – Metraj ve Maliyet Hesapları”, Genişletilmiş 3. Baskı, 803 sayfa, Birsen Yayınevi, İstanbul.
İnşaat Projelerinde Yapı Kalitesi, Yatırım Değeri ve Proses Yönetimi Yaşamı boyunca toplam maliyeti en düşük olan ve tasarım amacına uygun fonksiyonel kıstasları karşılayan yapılar, ideal projeler olarak kabul edilir. Bu nedenle, inşaat projelerinin başarısı, bu kriterlerin verimli bir şekilde uygulanmasına dayanır. Özellikle uzun ömürlü ve sürdürülebilir yapılar üretmek isteyen projeler için bu kıstaslar büyük önem taşır. Bu fonksiyonel kıstaslar şunlardır: Taşıma gücü Eğilme ve deplasman direnci Isı ve ses yalıtımı Estetik değer Genişleme esnekliği Kolay tadilat imkânı Proje ve Yapım Sorumlulukları İnşaat süreci boyunca her uzmanlık alanı belirli sorumlulukları üstlenir. Projeci, yapının temel bölümlerini planlar ve hesaplar. Bunlar arasında temeller (toprak ve kazı işleri dahil), taşıyıcı sistemler ve çatı sistemleri bulunur. Buna karşılık, yapımcı (yüklenici) bu bölümlerin uygulamasından sorumludur. Böylece, projeci ve yapımcı arasındaki etkili iş bölümü, proje yönetiminin temel taşlarından birini oluşturur. İnşaat Sektörü: Yatırım Değeri ve Ekonomik Etkisi İnşaat sektörü, doğrudan yatırım alanı olarak öne çıkar. Sadece konut değil; aynı zamanda eğitim, sağlık ve ticaret gibi hizmetleri barındıran yapılar, bu sektörün üretim alanına girer. Ayrıca, bu yapılar uzun bir ekonomik ömre sahiptir ve genellikle 50 ila 100 yıl boyunca işlevselliğini korur. Bununla birlikte, yeni bir inşaat girişimi, büyük maliyetli bir yatırım olmasının yanı sıra, uzun vadeli ekonomik kazancın da kaynağıdır. Bu bağlamda, inşaat sektörü ekonomide çarpan etkisi yaratır. Örneğin, bir bina inşaatı şu etkileri beraberinde getirir: İnşaat çalışanlarına gelir sağlar. Elde edilen gelir, tüketim harcamalarını artırır. Artan tüketim, diğer endüstrilerde hareketlilik yaratır. Sonuç olarak, zincirleme bu etki, sektörün ekonomik kalkınmada neden kritik olduğunu açıkça gösterir. Yatırım Talebini Etkileyen Faktörler İnşaat projelerine olan talep, birçok değişkenin etkisiyle şekillenir. Yatırım kararlarının arkasında ekonomik dalgalanmalar, piyasa takibi ve zamanlama stratejileri yer alır. Bu nedenle, yatırımcılar doğru zamanda uygun projelere yönelmelidir. Ayrıca, yatırım kararlılığı, inşaat projelerinin sürekliliği için hayati bir faktördür. Uygun zamanlama ve stratejik kararlar, yatırımın getirisini artırır. İnşaat Sürecinde Taraflar Arası İlişkiler İnşaat projelerinde başarı, yalnızca teknik yeterlilikle sınırlı değildir. Aynı zamanda, işverenler, tasarımcılar, yükleniciler, alt yükleniciler ve malzeme tedarikçileri gibi tarafların etkili iletişimi ve uyumlu çalışması da kritik rol oynar. Piyasa ekonomisinde bu taraflar bağımsız hareket eder. Bu nedenle, aralarındaki ilişkileri düzenlemek için hukuki sözleşmeler kaçınılmaz hale gelir. Üstelik hukuki yapı, tarafların görev ve sorumluluklarını netleştirerek sürecin sağlıklı yürütülmesini sağlar. Bu çerçevede, etkili iletişim ve koşullara uygun hareket, inşaat projelerinde uyumu güçlendirir ve başarı şansını artırır. Proses Yönetiminin Önemi Gelişen teknolojiler ve artan beklentiler, inşaat projelerini her geçen gün daha karmaşık hale getiriyor. Bu durum, tüm tarafların entegre bir şekilde yönetilmesini zorunlu kılıyor. Ayrıca, projelerin başarılı olabilmesi için süreçlerin iyi planlanması ve dikkatle yönetilmesi gerekiyor. İnşaat sektörü, doğası gereği yoğun yönetim gerektirir. Etkin bir proje yönetimi, maliyet, kalite ve süre hedeflerine ulaşmanın anahtarlı noktasıdır. Bu nedenle, proses yönetimi, hem teknik başarı hem de ekonomik sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşır. Kaynak: AKBIYIKLI, R. (2017), “İnşaat Yönetimi – Metraj ve Maliyet Hesapları”, Genişletilmiş 3. Baskı, 803 sayfa, Birsen Yayınevi, İstanbul.
Ahşap Çatılar ve Ahşap Çatı Elemanları Ustalar, ahşap çatılarda tüm elemanları geçme, çivi ve bulon gibi bağlantılarla bir araya getirir. Bu çatılar genellikle “oturtma” ve “asma” olmak üzere iki şekilde uygulanır. Ahşap Çatı Elemanları Bırakma Kirişleri Yastık Kirişleri Dikmeler Aşıklar Göğüslemeler Payandalar Yanlamalar Kuşaklar Rüzgar Kirişleri Mertekler Yardımcı Parçalar Örtü Altı Kaplaması Çatı Örtüsü Resim 1-Ahşap Çatı Elemanları Bırakma Kirişleri: Asma çatılarda bu kirişler, makasların açılmasını önler. Ustalar, bu elemanları döşemelere veya taşıyıcı duvarlara yerleştirir. Genellikle 8x14 ila 14x20 cm aralığında kesitler tercih edilir. Kirişleri tek ya da çift parçalı olarak üretirler. Yastık Kirişleri: Bu elemanlar, çatıdan gelen yükü bırakma kirişlerine, oradan da döşemeye aktarır. Yükü güvenli biçimde taşımak için geniş yüzeyleriyle oturtulur ve bulonlarla sabitlenir. Dikmeler: Uygulamacılar, aşıkların taşıdığı yükü bu dikmelerle döşemeye iletir. Genellikle kare kesitlidir ve 8x8 cm’den 12x12 cm’ye kadar değişir. Aşıklar: Mertekleri taşıyan bu yatay elemanlar, yapının farklı bölgelerine yerleştirilir. Ustalar, damlalık aşığını saçak üzerine, orta aşığı mahyaya kadar olan bölgeye, mahya aşığını ise çatı tepesine yerleştirir. Aşıklar yükü doğrudan dikmelere ya da döşemelere iletir. Genellikle 10x14 – 14x18 cm kesitinde olur, 2.00 – 2.50 m. aralıklarla yerleştirilir. Göğüslemeler: Dikmelerden aşıklara doğru 45° açıyla çakılan bu destekler, çatının boyuna yönde hareketini sınırlar. Aynı zamanda dikmelerin arasındaki mesafeyi azaltır. Uygulamacılar, bu parçaları genellikle 8x8 veya 5x10 cm kesitli olarak hazırlar. Payandalar: Bu çubuklar, asma çatılarda dikmelerden gelen yükü bırakma kirişlerine taşır. Uygulayıcılar, bu parçaları 8x14 – 10x18 cm aralığında imal eder. Yanlamalar: Aşıklarla dikmeler arasında yük aktarımı görevini bu parçalar üstlenir. Yapı ustaları, bu elemanları payandalara benzer biçimde üretir. Kuşaklar: Aynı çatı makası üzerindeki çeşitli elemanları birbirine bağlamak için kuşaklardan yararlanılır. Genellikle kertme yöntemiyle bağlanır ve birleşim noktalarını güçlendirir. Rüzgar Kirişleri: Bu elemanlar, çatının başında ve sonunda yer alır. Makasları rüzgar ve yatay kuvvetlere karşı destekler. Küçük çatılarda, uygulayıcılar mertek altlarına bağlantı kirişleri de yerleştirir. Mertekler: Aşıklar üzerine yerleştirilen bu eğik elemanlar, örtü altı kaplamasını taşır. Kesit ölçüleri 5x8 – 6x12 cm arasında değişir ve genellikle 40 – 60 cm aralıkla yerleştirilir. Yardımcı Parçalar: Yapıcılar, bu parçalarla çatının tüm elemanlarını bağlar. Ayrıca saçak önlerine çakılan “çelik” parçalar, eğimi azaltır ve eriyen karın oluklara zarar vermesini önler. Örtü Altı Kaplaması: Kaplama, çatı örtüsünün oturacağı yüzeyi oluşturur. Ustalar iki yöntem uygular: Mertekler üzerine uygun aralıklarla çıtalar çakar, ardından kiremit benzeri örtüleri yerleştirir. Tahtalarla tüm yüzeyi kaplar, üstüne su yalıtımı uygular, ardından nihai örtüyü sabitler. Çatı Örtüsü: Uygulayıcılar, su geçirmez örtüleri yerleştirerek yağmur ve karın zarar vermesini engeller. Bu örtüler kiremit, sac, arduvaz veya benzeri malzemelerden oluşur. Kaynak: Özdemir, İ. (2003). YAPI ELEMANLARI DERS NOTLARI. [PDF belgesi]. https://avys.omu.edu.tr adresinden edinilmiştir.
Çelik Çatılar Mühendisler, geniş açıklıklı yapılar olan fabrikalara, atölyelere, depolara, antrepolara ve imalathanelere çelik çatılar uygular. Üreticiler, çeliği demir cevherini yüksek fırınlarda kok kömürüyle ergiterek oluşturur. Bu ergitme işleminden sonra özel fırınlarda tekrar eritip katkı maddeleri eklerler. Çeliğin sertliğini ve dayanımını, içindeki karbon oranı belirler. Bu oran genellikle %0.3 ile %1.7 arasında değişir. Ayrıca mangan, fosfor ve kükürt gibi elementler de çeliğin bileşimine girer. Çelik Malzemelerin Dayanımı Taşıyıcı çelik elemanlar yüksek çekme dayanımı sağlar: ST37 çeliği → 2400 kg/cm² ST52 çeliği → 3600 kg/cm² Haddeleme ve Hadde Mamulleri Fabrikalar, çeliğe istenilen formu vermek için haddeleme işlemini uygular. Bu işlem sonrasında oluşan ürünlere "hadde mamulü" adı verilir. Hadde mamullerini dört grupta sınıflandırırız: Profiller: Mühendisler bu elemanları belirli standart ölçülerde üretir. Lamalar: Dikdörtgen kesitli ürünlerdir. Genişlikleri 12–50 mm, kalınlıkları 5–60 mm arasında değişir. Levhalar: Genişlikleri 16–125 cm, kalınlıkları 0.45–24 mm, uzunlukları ise 2–6 m arasında değişir. Levhaları genellikle düz formda üretirler. 6 mm’den kalın olanlara "yassı hadde mamulü", 0.45–6 mm arasına "sac", daha incesine ise "teneke" adını verirler. Diğer Gereçler: Yapım ekipleri, döküm çeliğinden veya fonttan üretilmiş parçaları düğüm noktalarında ve birleşim yerlerinde kullanır. Çelik Birleşim Elemanları Sökülebilen Elemanlar Uygulayıcılar, silindirik gövdeli ve dişli uçlara sahip blonları somun ve rondelalarla birlikte kullanır. Sökülemeyen Elemanlar Ustalar, düşük karbonlu çelikten imal ettikleri perçinleri önceden ısıtır. Ardından bu elemanları belirli çapta deliklere yerleştirir. Bir uçtan sabit tutarak diğer ucu çekiçle döverek genişletirler. Üç farklı baş tipinde perçin kullanırlar: yuvarlak, havşa ve mercimek. Perçin Yerleşiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler Ustalar perçinleri kolay dövülebilecek şekilde seçmelidir. Elemanlar arasında boşluk bırakmamalıdır. Delik çevresinde kritik gerilmeler oluşturmamalıdır. Ekipler, birleşen parçalar arasına su sızmasını önleyecek önlemler almalıdır. Yük altında levhaların buruşmasına izin vermemelidir. Kaynak Yöntemleri İmalatçılar, kaynak işlemlerini iki ana grupta gerçekleştirir: Ergitme Kaynağı Ustalar elemanları uç uca, üst üste ya da yan yana yerleştirir. Ardından bunları 3000–5000 °C arasında ısıtır ve elektrotla boşluğu doldurur. Isı kaynağı olarak genellikle asetilen, propan ya da elektrik arkı kullanırlar. Basınç Kaynağı Teknisyenler, bu yöntemde metal yüzeyleri yüksek basınçla birleştirir. Bu yöntemi genellikle daha az kullanırlar. Çelik Çatı Makaslarının Yapımı 1. Perçinli Makaslar Mühendisler, bu tip makaslarda çift köşebenti (korniyer) sırt sırta yerleştirir. Her düğüm noktasına bir levha ekleyip elemanları perçinle sabitlerler. Genellikle L 50x50x5 mm ebatında köşebent ve en az 13 mm çapında perçin kullanırlar. 2. Kaynaklı Makaslar Uygulamacılar, bu sistemlerde alt ve üst başlık olarak çift köşebent, T veya I profil demirleri seçer. Askı ve diyagonalleri ise tek veya çift köşebentten oluştururlar. Levhalı ya da levhasız şekilde kaynakla bağlarlar. İmalatçılar, bu makasların üzerine genellikle I profilli, bazen de U veya Z profilli aşıkları yerleştirir. Çatıya dik gelen rüzgârı azaltmak için çatı düzlemine paralel rüzgâr kirişleri eklerler. Bu elemanlarda sıklıkla L 45x45x5 mm köşebent ve 60x6 mm lama kullanırlar. Kaynak: Özdemir, İ. (2003). YAPI ELEMANLARI DERS NOTLARI. [PDF belgesi]. https://avys.omu.edu.tr adresinden edinilmiştir.
Asma Tavan Sistemleri Asma tavanlar, yapının tavanına yük bindirmeden binanın toplam ağırlığını azaltır. Avantajları Uygulayıcılar bu sistemleri kısa sürede takar ve gerektiğinde kolayca söker. Kullanıcılar sistemi başka mekânlarda yeniden değerlendirir. Malzeme gürültüyü emer, yankıyı engeller. İzolasyon sağlayan uygulayıcılar, ısı kaybını da azaltır. Rutubete dayanıklı yüzeyler pas tutmaz. Temizleyiciler bu yüzeyi rahatça siler; yüzey bakteri üretmez. Uygulamacılar tesisatı kolayca gizler ve estetik bir görünüm oluşturur. Asma Tavan Çeşitleri Lamel Asma Tavanlar Tasarımcılar lamel asma tavanları renkli ve delikli seçenekleriyle dekoratif ve akustik amaçla tercih eder. Bu sistem paslanmaz yapısıyla banyolarda, mutfaklarda ve benzeri ıslak hacimlerde uzun ömürlü çözümler sunar. Mimarlar bu tavanları büro, işyeri, sanayi yapısı, alışveriş merkezi, konferans salonu, otel, spor salonu, restoran, hastane, terminal, akaryakıt istasyonu, banka, mağaza ve konut gibi çok sayıda yapıya entegre eder. Metal Asma Tavanlar Üreticiler metal tavanları düz ya da delikli olarak galvanizli sac veya alüminyumdan oluşturur. Bazı modellerde, yüzeyin akustik özellik kazanması ve toz tutmaması için cam tülü kaplaması uygularlar. Temizlik kolaylığı ve yüksek estetik değeri sayesinde mimarlar bu tavanları ofislerde, havaalanlarında ve AVM’lerde yaygın şekilde kullanır. Ayrıca mutfak, yemekhane ve ameliyathane gibi hijyen gerektiren alanlarda da yer verirler. Taş Yünü Asma Tavanlar Tasarımcılar, taş yünü plakaları mekânın işlevine ve özel ihtiyaçlarına göre seçer. Kullanıcılar, akustik performans, nem direnci veya yangın güvenliği gibi gerekçelerle bu tavanlara yönelir. Ofislerden okullara, hastanelerden spor salonlarına kadar pek çok yapıda yer alır. Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı(2011). İnşaat Teknolojisi. ALÇI LEVHA İLE KAPLAMA. 04.03.2025 tarihinde https://megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Al%C3%A7%C4%B1%20Levha%20Ile%20Kaplama.pdf adresinden alınmıştır.
Badana Ustalar, kalker taşlarını önce yakar, ardından söndürerek yağlı kireci elde eder. Bu kireçle suyu karıştırarak beyaz renkli, ince bir boya oluştururlar. Kireç, hava ile temas ettiğinde karbondioksiti emer ve sertleşir. Kireç Badana Uygulayıcılar, önce yüzeyi kurutulmuş ince sıva ile hazırlar. Ardından beyaz kireçten elde ettikleri badanayı astar olarak sürer. Bu astar, yüzeyi sertleştirir ve gözenekleri doldurarak esas badanaya zemin hazırlar. Astar kuruduktan sonra, ustalar yüzeydeki bozuklukları alçı ile düzeltir. Daha sonra istenilen renkte ikinci ve üçüncü katları uygularlar. İlk iki katı fırça ile, üçüncü katı makineyle sürdüklerinde daha düzgün sonuç alırlar. Genellikle ustalar tavanlara beyaz badana yapar. 1 kg badana ile tek kat 5–10 m² alan boyanır. 1 m²’ye üç kat badana yapmak için 300 g kireç ve 10 g madeni boya yeterlidir. Tutkallı (Alekol) Badana Ustalar, 1 m² yüzey için 8 gr Arap sabunu, 150 gr İspanyol üstübeç, 30 gr litopon üstübeç, 10 gr kemik tutkalı, 10 gr madeni boya ve 1 litre su kullanır. Bu tür badana rutubetli yüzeylere uygun değildir. Ayrıca üstüne başka badana uygulandığında istenilen sonuç alınmaz. Uygulayıcılar, önce kurumuş ince sıvayı sıcak suyla eritilmiş Arap sabunu ile temizler. Tutkalı kaynar suda erittikten sonra karışıma renk ve üstübeçleri ekleyip astar katını sürerler. Fırça izi bırakmamak için dikkatle çalışırlar. Astar kuruduktan sonra ikinci ve üçüncü katları uygularlar. Bu tür badana hem parlak hem de dekoratiftir; ancak maliyeti yüksektir. Sütlü (Kazein) Badana Ustalar, bu badanayı genellikle bina içinde kolon, kiriş ve korniş gibi yerlerde kullanır. Bu yüzeylerde mat görünüm istendiğinde sütlü badana tercih edilir. Yüzey hazırlığını kireç badanadaki gibi yaparlar. Üstübeç ya da mermer tozu ile hazırladıkları karışıma süt ekleyerek badana hazırlarlar. Fırçayla bir veya iki kat sürerler. Alçı kornişlerde ise sadece alçı, su ve süt karışımı yeterlidir. Mermer Badana Uygulayıcılar, 1 m² yüzey için 30 gr kireç, 115 gr mermer tozu, 1.5 litre su ve 10 gr madeni boya ile bu badanayı hazırlar. Görünüm olarak kireç badanaya benzer; ancak kullanıcılar duvara dokunduğunda boya ele bulaşmaz. Toz Badana Üreticiler, bu badanayı çeşitli renklerde hazırlar ve satışa sunar. Ustalar genellikle bu badananın en az iki, tercihen üç katını uygular. İşlem sırasında akıntı olmaması için dikkatle çalışırlar. Çimento Badana Uygulayıcılar, çimento görünümlü ve dayanıklı bir yüzey oluşturmak istediklerinde bu badanayı tercih eder. Hem bina içindeki hem dışındaki sıvalı ya da sıvasız yüzeylere uygularlar. Önce yüzeyi temizler ve ıslatırlar. Ardından çimentoyu şerbet kıvamına getirir ve fırça ya da makine ile iki veya üç kat halinde uygularlar. Plastik Badana Fabrikalar, plastik badanaları üretir ve 1 kg’lık kutularda ya da 3.5 kg’lık galonlarda satışa sunar. Uygulayıcılar bu boyayı yeni sıvalı, eski badanalı, tuğla, briket, ytong veya beton yüzeylerde rahatlıkla kullanır. Kaynak: Doç. Dr. Sabit OYMAEL, Yapı Bilgisi Cilt 1 (2. Baskı), Millî Eğitim Basım Evi, İstanbul 2006. M. Selçuk GÜNER, Malzeme Bilimi – Yapı Malzemesi ve Beton Teknolojisi (10. Baskı), Aktif Yayınevi, İstanbul
Birim Fiyatlar İnşaat sektörü, gelişen malzemeler, yapı elemanları ve yapım teknikleriyle birlikte yapı maliyetlerini her aşamada tahmin etme ihtiyacı duyar. Türkiye’de sektör, maliyet analizlerinde büyük ölçüde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın oluşturduğu birim fiyat sistemini esas alır. Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı, her yıl “İnşaat ve Tesisat Birim Fiyatlarını tarif ve analizlerle birlikte yayımlar. Bu yayınlarda yapı yaklaşık birim maliyetlerine, fiyat artış oranlarının geçmişine, hukuki dayanaklara, oluşturma yöntemlerine, kullanım süreçlerine ve yurtdışındaki benzer uygulamalara yer verir. Tanımı Uzmanlar, bir ürünün tek bir birimi için belirledikleri bedele birim fiyat adını verir. Tüm ülkeler, mal ve hizmetlerin değişim değerini belirlemek için çeşitli fiyatlandırma yöntemlerini kullanır. Serbest piyasa sistemleri yaygın olsa da, kamu otoriteleri fiyatlara müdahale etmeye devam eder. Ülkeler, rekabet politikaları kapsamında birim fiyat yöntemine de başvurur. Tarih boyunca, yöneticiler arz-talep dengesinin bozulduğu dönemlerde özel fiyat kuralları geliştirdi. Örneğin, Osmanlı’da kadılar ve ihtisap kurumları “narh” sistemini uygulayarak kamu eliyle fiyat belirledi. Bu sistem, karaborsayı önlemeyi amaçladı. Bazı ürünlerde bu uygulama günümüzde hâlâ devam eder. Önemi Yüksek Fen Kurulu, her yıl başında geçerli olacak tarif, analiz ve birim fiyatları açıklar. Bu fiyatlar, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamındaki yapım işlerinde zorunlu olarak kullanılır. İdareler, imalat miktarlarını ve birim fiyatları keşif cetvellerinde gösterir. Yükleniciler bu cetvellere göre teklif verir, sözleşme buna dayanarak imzalanır. Artan malzeme fiyatlarını ise ilgili kararnameler doğrultusunda ayrıca hesaplarlar. Planlama, tasarım ve uygulama aşamalarında teknik ekipler, proje maliyetlerini doğru tahmin etmek için güvenilir ve güncel verilere ihtiyaç duyar. Yapı sektörü çok çeşitli malzeme ve iş kalemleri içerdiğinden, ekipler analizlerini gerçek koşullara dayandırmalı ve kaynakları verimli kullanmalıdır. Çeşitleri Yüksek Fen Kurulu, inşaat ve tesisat birim fiyatlarını aşağıdaki başlıklar altında sunar: İnşaat İşçilik – Araç ve Gereç Rayiç Listeleri İnşaat Birim Fiyat Tarifleri Eki Fiyat Listesi Sıhhi tesisat, kalorifer, havalandırma, klima ve diğer teknik sistemlerin tarif ve fiyatları Her bölüm, iş kalemlerinin uygulama şartlarını maddeler halinde açıklar. Bakanlık, bazı analizleri sadece elektronik ortamda sunar. Ancak makine ve elektrik tesisatlarına ait analizleri kitapta da yayımlar. Kurul, birim fiyat analizlerinin sonunda %25’lik genel oranı uygular. Bu oranın %10’u yüklenici kârını, %15’i ise genel giderleri oluşturur. Birim Fiyat Elemanları Uzmanlar, birim fiyatları şu dört ana bileşene göre hesaplar: Gereç Giderleri – Malzeme alım maliyeti İşçilik Giderleri – Usta ve işçilere ödenen ücret Taşıma Giderleri – Malzemelerin şantiyeye nakli Genel Gider ve Kâr – Vergi, SGK primi, personel maliyeti ve yüklenici kârı Birim Fiyatların Hesaplanması Yüksek Fen Kurulu, her yıl rayiç ve birim fiyatları oluşturmak için kapsamlı araştırmalar yapar. Kurul, yıl boyunca piyasa verilerini toplar, fiyat hareketlerini analiz eder ve bu bilgileri işleyerek güncel fiyatlara ulaşır. Analistler, ürünlerin hammadde maliyetlerini, işçilik bedellerini ve diğer etkenleri dikkate alır. Gerektiğinde bu bilgileri belgelerle destekler. Kurul, sahte veya yanıltıcı verileri ayıklar ve analizlerini güvenilir kaynaklara dayandırır. Bakanlık, 2003 öncesinde imzalanan sözleşmeleri yürürlükte tutar ve bu işler için rayiç ve birim fiyatları yayımlamayı sürdürür. Bu süreçte mevcut sözleşme dengelerine zarar vermez. 2003 sonrası işler, 4734 sayılı Kanun’a göre yüklenici teklifleriyle fiyatlandırılır. Ancak idareler, bu teklifleri yayımlanan analizlerle karşılaştırır. Bu nedenle, sistematik ve güvenilir birim fiyat üretimi giderek daha önemli hâle gelir. Hazırlık Aşamaları Kurulun teknik uzmanları, üreticilerden gelen belgeleri inceler. Yeni ürünlerin özelliklerini analiz eder ve sonuçları kurula sunar. Başkanlık, sektördeki firmalara fiyat bildirimi gönderir. Kurul, illerden ve piyasalardan topladığı verileri tablolar hâlinde birleştirir. Birim Fiyat Çalışma Grubu, bu verileri tasnif eder ve analiz eder. Nihai kararları ise Kurul verir. Yılda ortalama 200 toplantı düzenleyerek dağıtıcılarla, üreticilerle ve sektör temsilcileriyle görüşür. Ayrıca fuarları ziyaret eder, internet taramaları yapar ve yüz yüze görüşmelerle yaklaşık 300.000 nitelikli fiyat verisi toplar. Yeni bir imalat kaleminin fiyatını belirlerken uzmanlar önce süreçleri ve ölçüleri netleştirir. İmalat sahasında kullanılan iş gücü ve malzeme miktarını tespit eder. Ardından bu verilerle analizleri oluşturur. Rayiçleri çarpar, toplamları hesaplar ve %25 oranındaki genel gider ile kârı ekleyerek birim fiyatı oluşturur. Kaynak: AKBIYIKLI, R. (2017), “İnşaat Yönetimi – Metraj ve Maliyet Hesapları”, Genişletilmiş 3. Baskı, 803 sayfa, Birsen Yayınevi, İstanbul.