Malzeme ve İşçilik Maliyet

Malzeme ve İşçilik Maloluş Maliyetleri     

Malzeme Maliyetleri

Malzemeler dört sınıfa ayrılabilir (Ostwald, 2001):

  • Başlıca malzemeler (commodities): Demir cevheri, gıda maddeleri, değerli metaller ve tomruk gibi. Bu tür malzemeler inşaat sektörü içerisinde nadiren maliyet analizlerinde kullanılmaktadır. Fiyatları değişkendir.
  • Mühendislik malzemeleri: bunlar demirbaş malzemelerin bir imalat prosesinden geçtikten sonra oluşmaktadır. Mesela I, HEA, INP, vb çelik profiller ile imal edilmiş kare, dikdörtgen ve I şekilli ahşap profiller buna örnek gösterilebilir. İnşaat sektörü herhangi bir profilin imalat prosesi maliyetleri ile değil sonuç ürününün piyasadaki satış maliyeti ile ilgilenir. Fiyatlar nispeten kontrol edilebilmektedir.
  • Yarı mühendislik malzemeleri: Örnek olarak bakır gösterilebilir. Fiyatlar değişkendir.
  • Normatif malzemeler: Fiyatları bu malzeme kaynaklarına sahip devletler ve hükümetleri tarafından belirlenmektedir. Örnek olarak ham petrol gösterilebilir.

Her maliyet tahmini hesabında ilk yapılan işlem, yapılacak işte gerekli olan malzeme tür e miktarlarının tespitidir. Malzeme miktarları bütün maliyet tahmin prosesinin temelini teşkil etmektedir. Bu temel verinin oluşturulmasının ilk basamağı projedeki gerekli malzeme metrajının hesaplanmasıdır. Metraj hesabında, metraj uzmanı hem proje çizimlerinde ebatları belli olan elemanların hesabından öte çizimlerde belirtilmemiş ama işin yapılabilmesi için gerekli olan malzeme miktarlarını da hesaplamak durumundadır. Endirekt olanlar; şantiye değişiklik (modifikasyon) işleri ve destek işleri olarak ikiye ayrılabilirler.

Şantiye değişiklik işleri düzeltme, serbest kazı, su boşaltma, vb olabilmektedir. Destek işlerine örnek ise beton kalıplar ve kalıp kurulması gösterilebilir. İşte bu ve bunlar gibi direkt olarak proje çizimlerinden okunmayan kalemler tahmini maliyetin bulunmasını oldukça karmaşık hale getirmektedir. Malzeme metrajı; satın alınacak malzemenin birim fiyatları ile toplam fiyatlarını, işçilik ve makine-ekipman ihtiyacını ve her iş kaleminin plan ve programını etkilediği gibi projenin toplam maliyetini de etkilemektedir. Bu nedenlerden ötürü metraj uzmanının projede gerekli olan dolaysız ve dolaylı malzeme miktarını çok dakik hesaplaması gerekmektedir.

Malzeme Metrajı Esasları

Proje metrajı iki kaynaktan yararlanarak hesaplanır. Bunlar:

  1. Proje çizimleri
  2. Proje şartnameleri ve Standartlar

Çizimler projenin detaylarını ebatlar, malzeme türleri ve proje içerisindeki herhangi bir elemanın lokasyonu şeklinde ifade ederler. Şartnameler ve Standartlar ise çizimler üzerinde gösterilmesi zor olan ve çizimleri tamamlayıcı nitelikte olan önemli bilgiler ihtiva ederler.

Metraj hesaplaması bu ikiliyi birlikte kullanarak yapılır. Metraj ilk önce miktarı hesaplanacak yapı elemanının tanımlanması ile başlar ve tasarımın tersine yapımda olduğu gibi alttan yukarıya doğru yapılır. Yani metraj ile yapım aynı doğrultuda yapılır. Metraj hesaplaması dört temel sınıfa ayrılabilir:

  1. Lineer hesaplama (mesela bir tabliyenin çevresinin hesabı) (m)
  2. Alan hesaplama (mesela tabliyenin yüzey alanının hesabı; yani iki lineer ölçünün çarpımı) (m2)
  3. Hacim hesaplama (mesela tabliyenin alanı ile kalınlığının çarpımı; yani üç lineer ölçünün çarpımı) (m3)
  4. Birim ölçü hesaplama (mesela bir binada bulunan kapı sayısı) (adet)

Her inşaat projesi metrajının ve bunu takip eden tahmini maliyetinin hesaplanması standart bilgiler içeren metraj ve maliyet listeleri kullanılarak gerçekleştirilir. Bina ve diğer inşaat mühendisliği yapıları tasarımı için günümüzde kullanılmakta olan CAD programları, statik-dinamik tasarımın yanı sıra aynı zamanda kalıp ve betonarme çizimlerini de yapabilmekte ve proje metrajını da hesaplayabilmektedir.

Malzeme hesaplamaları için prosedürler, dakiklik, uyumluluk, inşaat yapım bilgisi ve malzeme bilgisi gereklidir. Bu hesaplamalarda daima hatırda tutulması gereken husus direkt işgücü ile direkt malzeme arasında bir ilişkinin olmasıdır. Malzeme miktarlarının hesaplanmasını müteakip malzemenin şantiyeye ulaştırılması sırasında ve bilfiil yapının inşaatı esnasında oluşan kayıpların hesaplanan malzeme miktarlarına ilave edilmesi gerekmektedir. Malzeme kayıplarının üç nedeni vardır:

  1. Zayiat: Bütün inşaat şantiyelerinde zayiat vardır. Bunun en büyük nedeni malzemelerin standart ebatlarından kaynaklanmaktadır. Mesela demir donatı çubukları 12 m standart uzunluktadır. Şantiyede kesme-bükme demir metraj listesine göre yapılmakta ve kesilen bükülen donatı şekilleri uzunlukları tam 12 metre olmamakta ve hemen her zaman kesilmiş küçük demir parçaları artmaktadır. Bu parçalar demir metrajının zayiatı olarak görülmektedir.
  2. Büzülme ve/veya hacimde küçülme: Hacimsel küçülme ya hırsızlık veya malzemedeki fiziki bozulma ile oluşmaktadır. Bir inşaat projesinde çok çeşitli malzemeler kullanılmaktadır. Bu çok çeşidin şantiye şartlarında muhafazası ve korunması oldukça zahmetli bir iştir. Mesela yol inşaatlarında beton katkı maddesi olarak kullanılan pek çok kimyasal madde uzun süreli olarak şantiyede tutulamaz. Aynı şekilde termoplastik trafik çizgisi boya malzemesi de belirli bir süre sonra topaklanma ve taşlaşma eğilimi gösterdiği için bozulmalar ve hacimsel küçülmeler oluşmaktadır.
  3. Hatalardan kaynaklanan hurdalar: İnsan hatasından kaynaklanan yanlış imalatlar neticesi hurdaya çıkarılan malzemeler söz konusudur. Herhangi bir çelik inşaatta bulon deliklerinin yanlış delinmesi, bir köprü kazık başlığından köprü ayağına çıkarılacak filizlerin yanlış yerleştirilmesi hem mühendislik ve hem de yapımdan kaynaklanan hatalardır.

Metraj ve maliyet hesapları yapılırken bu bahsedilen hususların dikkate alınması gerekmektedir.

Herhangi bir çizimden alınan metraj teorik bir miktardır. Gerçek miktar, MG: (Ostwald, 2001)

MG=MT (1+K1+K2+K3) olur.

Burada;

MT = Teorik miktar (m, m3, vb)

K1 = Zayiat kaybı – tarihi kayıt veya tecrübeden elde edilen veri (%)

K2 = Hacimsel küçülme kaybı (%)

K4 = Yapım ve/veya tasarım hatasından kaynaklanan kayıp (%)

İnşaat projelerinin teknik şartnamelerinde belirtilen standartlar, projelerin teknik gereksinimleri için özellikli beyanlardır. Bu beyanlar; malzemeler, işçilik ve yapının performansı ile ilgilidir. Standartlara örnek ASTM, BS, TS, DIN, EUROCODE, vb gösterilebilir. Her ne kadar inşaat projelerinin kendi teknik şartnameleri de önemli bilgiler veriyorsa da bu bilgiler yapılacak işin kalite standardını belirlemekte ve işlerin kalite kontrolüne kıstas teşkil etmektedir. Kısacası, inşaatta zayiat;

  1. Endüstriyel standartlar ve
  2. Malzeme işleme tarzı ve montajından kaynaklanmaktadır.

Gransberg ve diğerlerine (2003) göre zayiat unsuru aşağıdaki projeye özel faktörlerle etkilenmektedir:

  1. İşin yapılış hızı: çok hızlı yapılan işlerde genellikle daha fazla zayiat söz konusudur.
  2. Şantiye organizasyon etmenleri: şantiyenin büyüklük/küçüklüğü, şantiyenin düzenliliği ve genel şantiye yönetimi zayiat oranında etkilidir.
  3. Malzemelerin işlenmesi ve montajı için gerekli ekipman ve alet-edevatın varlığı ve uygunluğu
  4. İşçilerin beceri ve davranışları
  5. Malzemelerin türü ve paketlenmesi
  6. Ambarlar ve depolama tesisleri

İşçilik ve İşçilik Maliyetleri

İnşaat sektörü yoğun işgücü olan bir sektördür. İmalat sanayinde olduğu gibi endüstriyel/robot teknolojisi yoğun bir üretim tarzı yoktur. İşgücü ve emeğe dayalı bir üretim yapılmaktadır. Örneğin bir bina inşaatında maliyetlerin “işçilik maliyeti komponenti” % 30 – 50 arasında değişmektedir. Bu da şunu gösteriyor ki herhangi bir inşaat projesinde işçilik çok önemli bir parametredir. İnşaat projelerinde çok çeşitli tipte işçilik ve işkolu vardır. Bu işkolları yapıların sistemlerine bağlı olarak değişmektedir. Tipik bir bina inşaatında yapısal sistem, dış kaplama sistemi, ısıtma/havalandırma sistemi gibi sistemler ve bunlara bağlı alt sistemler vardır. Bu şekilde bir inşaat projesi çeşitli “iş paketleri”ne ayrılmaktadır. Bu iş paketleri de işçilik ekiplerine ( betoncular, sıvacılar, tesisatçılar, boyacılar, vb) ayrılarak iş tamamlanmaktadır. Ekip bir işçi takımıdır. Çeşitli meslek gruplarından oluşur. Mesela bir beton işi ekibi hem betoncu ve kalıpçı ve hem de demircilerden oluşmaktadır. İnşaat projeleri personel ofisinde genellikle “İşçilik Sınıflandırma Tanım Dokümanı” vardır. Mesela bir köprü inşaatında kayar kalıpçıdan kule vinç operatörüne, demirciden fore kazık işçisine ve prekast kiriş montajcısına kadar pek çok meslek icrası söz konusu olup bu iş kollarının tanımlanmış ve sertifikalandırılmış olmaları gerekmektedir. Aynı şekilde bir bina inşaatında marangozdan elektrikçiye, sıvacıdan boyacıya, asansör montajcısından tesisatçıya kadar pek çok işkolunun tanımlanmış olması ve sertifikasyonun olması gereklidir.

İnşaat İşleri Maliyetlerini Meydana Getiren Öğeler (Elemanlar)

İnşaat projeleri tasarımı

  1. Fiziki İş Öğeleri
  2. Ekonomik İş Öğeleri

diye ikiye ayrılabilir. Bu ayırım herhangi bir inşaat projesindeki aktivitelerin her birinin fiziki olarak yapımı (teknik) ve o yapıma tekabül eden ekonomik (finansal) parametresi mevcuttur.

Maliyet analizlerinin ne kadar detaylı yapılacağı ayrıca bir maliyet konusudur. Detay arttıkça harcanan süre ve metraj işini yapacak eleman sayısı artacak ve buna paralel olarak maliyet analizinin maliyeti de artacaktır. İhaleyi kazanma başarısı maliyet analizlerinin ne kadar detaylı ve maliyetli olarak hazırlanması ile ilintili olarak hazırlanması ile ilintili ve orantılıdır. Yani, ihale kazanma şansı düşük olmasaydı detaylı maliyet/mal oluş analizi yapma ihtiyacı olmazdı. Bu ihale işlerinde her zaman bir risk söz konusudur. Bu riskin ölçütü inşaat sektöründe “yakalama yüzdesi” olarak tanımlanmaktadır.

Yakalama Yüzdesi = [Kazanan Tahmini Maliyetler/Hazırlanan Tahmini Maliyetler]x100    olarak yazılabilmektedir.

Düşük bir “Yakalama Yüzdesi” ihale bedellerinin fazla detaylı olarak yapılmadığının işaretidir. Yüksek “Yakalama Yüzdesi” ise detaylı bir analiz gerektirdiğine işaret eder. İşçilik, malzeme, makine-ekipman ve prosedürler projeden projeye değişmesine rağmen değerlendirme teknikleri aynı prensip ve uygulamalara dayandırılmaktadır. “Ekonomik değeri” olan bir değişim gerçekleştirebilmek için inşaat yapım prosesi gerekmektedir. İnşa edilmiş “şey” (bina, yol, köprü, baraj, vb) işgücü ve makine-ekipman aracılığı ile değişime uğramıştır. Burada bahsedilen değişimim ölçümüne “maliyet” denir. İnşaat Projesi Ekonomik Değer Üretimi Şekil 4.1’de gösterilmiştir.

Şekil 4.1: İnşaat Projesi Ekonomik Değer Üretimi

Daha önce de belirtildiği gibi bir inşaat maliyet tahmini direkt işgücü, direkt malzeme, alet-edevat, makine-ekipman ve alt-yüklenici malzeme ve işçiliğinden oluşmaktadır.

Direkt İşgücü + Direkt Malzeme + Alet-Edevat = Direkt Maliyet

Direkt Maliyet + Alt Yüklenici Malzeme ve İşçiliği = İnşaat İşi Maliyeti

“Direkt İşçilik”, malzemeleri bir halden başka bir hale “değer katarak” değiştiren işin bir girdisidir. Direk işçiliğe örnek olarak marangoz, duvar örücü, demirci, elektrikçi, vb gösterilebilir. “Endirekt İşçilik” olarak ise saat tutan kimse (timekeeper = puantör), bekçi, sekreter, vb gösterilebilir. Tasarımın yapımını gerçekleştirmeye yarayan ve gerekli olan malzemeler direkt malzemeler olarak tanımlanır. Bu malzemeler ekonomik değerde inşası yapılmış olan sonuç ürününün içerisindedir. Alet-edevat ise direkt (dolaysız) işçiliğin sonuç ürününü elde etmek için kullandığı araç ve gereçlerdir. Pratikte alet-edevat, direkt işçilik maliyetinin % 0.1 – 0.2 ‘si civarında alınmaktadır. Makine-ekipmanlar pek çok inşaat işinde gerekli olan yatırım araçlarıdır. Gerek satın alma ve gerekse kiralama inşaat işlerinde hatırı sayılır bir maliyettir. Bu konu Bölüm 8’de detaylı olarak izah edilmiştir.

Alt-yüklenici malzemeleri meselesinde prensip olarak alt-yüklenici işçiliğinin alt-yüklenici malzemelerinin montajını yapmasıdır. Yani bir alt-sözleşme, hem işçiliğin ve hem de malzemenin sağlanmasını içermektedir.

İşçilik Maliyetleri Komponentleri

İşçiliğin fiyatlandırılması inşaat projeleri maliyet tahmininin en zor parametresidir. Bu zorluğun nedeni de çok değişken içermesindendir. İnşaat işçiliği maliyetleri iki parametreden oluşmaktadır:

  1. Parasal Faktörler
  2. Verimlilik Faktörü

Parasal Faktörler: (Türkiye Örneği)

  • Normal ücret
  • Mesai ücreti
  • Bonus ve primler
  • Sigortalar/vergiler
  • Yeme-yatma
  • Ulaşım giderleri
  • Hastalık/maaşlı tatil ödemeleri
  • İlaveler

gibi faktörlerden oluşmaktadır.

Ücretler iş grubuna, ihtiyaca ve coğrafik bölgeye göre değişmektedir. Genellikle sendikalarla işbirliği neticesinde işçilik saatleri belirlenmekte ve işveren ile sendika arasında imzalanan kolektif bir anlaşma ile yürürlüğe girmektedir.

İşçilik Verimliliği

İşçilik verimlilik oranları işçiden işçiye, günden güne ve projeden projeye değişmektedir. Bu değişim eğilimi işçilik maliyetinin hesaplanmasında hatalara neden olmaktadır.

“Verimlilik” herhangi bir sektörün, bir işletmenin belirgin (verilen) miktardaki kaynaklarla ne kadar üretim yaptığının veya belirli sayı/hacimdeki bir ürünün üretilmesi için gerekli ne kadar kaynak kullanıldığının ölçütüdür. Verimliliğin ölçülme nedeni kendi üretim proseslerimizi anlamak ve makine-ekipman ve işgücü kapasitesi hakkında bilgi sahibi olmaktır. Verimlilik ölçüm amacı kapasiteyi artırmaktır. Bu amaç rekabetçi bir piyasa ekonomisindeki işletmelerin bulunduğu sistemin bir parçasıdır.

Üreten bir organizasyon, kaynaklarını ne kadar etkin kullandığını sayısallaştırabiliyorsa, bu sayılar istatistiksel olarak ifade edilebilir ve bu ifade tarzı da organizasyonun performans kabiliyetinin gerçek bir resmini ortaya koyar. Verimliliğin kelime anlamı: “Üretme kapasitesidir”. Verimliliğin matematiksel olarak genel ifadesi ise üretilen birim miktarı ile bu üretilen birim için kullanılan kaynak oranıdır. Yani,

Verimlilik= Üretilen birim miktar / Kullanılan kaynak olarak yazılabilir.

Burada verimlilik ölçümü “ürün değeri” nin “kaynak değeri” ne oranı şeklindedir. Bu oran ölçülen ürünün miktarı ile kullanılan kaynak miktarını içerir. Verimlilik sayısı ise bize 1 birim kaynak ile ne kadar üretim yapıldığını gösterir. Verimlilik ölçümlerindeki kaynaklar genellikle şunlardır: Adam saatler ve diğer işçilik maliyetleri; Malzemeler; Enerji; Kapital (makine – ekipman). İnşaat projelerinde bütün bu faktör ve değişkenler mevcuttur. Dört faktörün her biri normal olarak maliyet olarak ve para birimi ile ölçülür. Normal bina türü yapılarda iki dominant faktör “adam saat” ve “malzemeler” dir. Bina türü yapılarda “ürün birimi” olarak mesela bir konutun brüt alanı şeklinde m2 olarak ölçülür. Eğer yukarıdaki iki değişkeni kullanırsak verimlilik denklemi bize “adam ve malzeme” nin gerçek maliyetleri ile üretim ekibinin kaç m2 üretim yaptığını gösterir (m2/€ vs gibi). Bir inşaat prosesinin verimliliğinin ölçümü en basit şekilde “işçilik verimliliği” nin (çalışma süresi verimliliği) ölçülmesidir. Bina inşaatı örneğinde 1 saatte üretilen brüt alan = işgücünün çalışma süresi/üretilen kat alanı şeklinde ifade edilir (projelerin aynı olması halinde kıyaslama için).

Makro ekonomik veriler inşaat sektörünün verimliliğinin açık ve net veya doğru bir resmini veremiyor. En iyi verimlilik göstergesi inşaat projelerinde elde edilir. Buna rağmen, projeye ait bütün proje verilerini ve bilgi akışını bütünleştirmek oldukça zordur. Müteahhit değişiklikleri ve ihale yönteminin de verimlilik ölçümleri üzerinde önemi çok büyüktür (ABD’de farklı ihale yöntemlerinin verimlilik farkı %17 civarında ölçülmüştür). İşverenler ve müteahhitler performans ölçümü yaparken en önemli hangi parametrelerin parasal olarak ölçülmesi hususunda anlaşmazlık içerisindedirler. ABD’de inşaat projeleri üzerinde yapılan araştırmalarda verimli işin (direk çalışma) işgücü zamanının 1/3’üne tekabül ettiği bulunmuştur. Şantiye içi komünikasyonun yetersiz olduğu, malzeme depolama ve taşıma sürecinin azaltılması gerektiği ve tedarikçileri projeye daha iyi entegre edip planlayarak bekleme zamanının azaltılması gerektiği aynı araştırmalarda tespit edilmiştir. Aynı araştırma gelecekteki gelişmelere bir kıstas ve kıyaslama ölçütü teşkil etmesi için proje bazında verimliliğin iyi takip edilerek yönetilmesi gerektiği sonucuna varmıştır.

Alt-yüklenicileri ve İşgücünü Etkin Kullanmada aşağıdaki hususlar çok önem arz etmektedir:

  • Projedeki işkolları eğitim mertebeleri
  • Araç ve gereçler ile yapım metotlarına aşinalık
  • Şantiye süpervizyonu ile yönetiminin etkinliği
  • Ödenen maaşların etkisi
  • İşgücünün Sendikalı mı – Sendikasız mı olduğu
  • Genel İş Emniyeti Kültürü:
  • İş emniyeti şantiyede daima 1. sırada olacak
  • İş emniyeti inşaat şirket kültürünün bir parçası olacak
  • Emniyetli bir iş sahasının etkili bir iş sahası olduğu bilinci yerleştirilecek

Verimlilik, Üretim, Etkililik ve Etkinlik

Verimlilik (prodüktivite) üretimden farklıdır. Üretim, verilen bir zaman dilimindeki (periyodunda) çıktıdaki artışı ifade eder. Verimlilik ise çıktının bir girdiye oranı ile ilgilidir. Kısacası verimlilik, ürettiğimizle kullandığımız kaynaklar arasındaki kantitatif ilişkidir. Diğer taraftan, Etkililik (Efficiency) kavramı verimlilik oranlarındaki değişimi tanımlar.

Etkililik = Ekonomi / Etkinlik  olarak da ifade edilebilir.

İnşaat sektöründe standart saatlerin verimli saatlere göre kıyaslandığı geleneksel işçilik verimlilik ölçümü, etkililik ölçümüne iyi bir örnek teşkil eder. Burada her ikisi de işgücü verimliliğini hem bir endeks ve hem de işgücünün ne kadar iyi çalıştığını veya çalıştırıldığına ilişkin bir fikir verir.    Bu tür ölçümler, örgütlerin (organizasyon) “doğru şeyleri yaptığını” gösterir. Etkinlik (Effectiveness) verimlilik değerlendirmesinin önemli bir kavramı olup onun dikkate alınmaması gerçek olmayan bir performans değerlendirilmesi meydana getirir.  Etkinlik, verimlilik ölçülmesinin kalitatif parametresidir.

Proje Şantiye Yönetimi ve Verimlilik

Sürekli başarı bir tesadüf değildir. Dikkatli planlama ve planlanan işin detaylı kontrolü ve takibi ile bu işin nasıl yerine getirildiğinin detaylı olarak kaydedilmesinin bir sonucudur. Verimlilik artışı her “iyi” şantiye üretim sorumlusunun 1 No.lu hedefi olmalıdır; çünkü projeden beklenen kâr her zaman şantiyede kazanılır. Kötü şantiye yönetimi, projeye ilişkin verimlilik kaybının %50’sinden fazlasına tekabül eder. Geriye kalan proje içi verimlilik kayıpları pek çok değişik nedenlerden oluşur. Proje dışındaki etmenler de verimlilik kaybına yol açar. Bunlar:

  • İşverenler
  • Tasarımcılar
  • Tedarikçiler

olarak sıralanır.

Bu verimlilik kayıpları proje ile alt-yükleniciler ve tedarikçiler arasındaki koordinasyonun iyi yönetilmemesinden kaynaklanır. Bunlar,  “sürüncemede bırakma, erteleme” (procrastination) olarak adlandırılır. Bunun anlamı ise: en iyi kararı almayı beklerken, “oldukça iyi” , “hiç de fena olmayan” hızlı bir karar almamaktan ötürü oluşan verimlilik kayıplarıdır. Bu durumda ne yapmak lazımdır?   “Birşey yap! Yol göster, takip et veya yoldan çekil!”

Verimlilik Kayıpları

Verimlilik kayıplarının varlığını ve nerelerde oluştuğunu bilmek; zeki, kabiliyetli ve “gözü açık” bir kontrol mekanizması ile insan gücüne ve denenmiş verimlilik ölçüm sistemi ve sistemlerine ihtiyaç vardır. Günlük Üretim Kayıt Raporları (GÜKR) [Daily Construction Record Reports – DCRR] düzgün kullanımı ve hazırlanması ve onların doğru kişilere dağıtımı verimlilik ölçüm prosesinin en gerekli ve önemli kısmıdır. Bütün “üretim maliyet pozlarının” kayıt altına alınması, ne üretildiği ve inşaat şirketine sağladığı gelirler bu günlük raporların “ne kadar” kısmının en önemli bir parçasıdır.    Bu raporların diğer ikinci sıradaki önemli parçası “neden” kısmı olup maliyet ve üretim kayıplarının (sayısal) bir izahını gösterir. Tam zamanında, iş kaleminin insan gücü ve kullanılan kaynakları kontrol sorumlusu tarafından GÜKR’lerde yapılmamışsa, günlük ve saatlik verimlilik kayıplarının ve dolayısı ile gelir ve kâr kayıplarının nedenlerini bilmek mümkün değildir. Pek çok inşaat projesinde kâr marjinleri oldukça düşük olduğundan 15–30 dakikalık işçi verimlilik kaybı herhangi bir iş kalemindeki günlük kârı silip süpürmeye yetmektedir. 1 saatlik verimlilik kaybı ise hem kâr ve hem de genel giderleri alıp götürür. Gerçekten, mesela, bir üretim birimine doğru malzemelerin sadece 30 ile 60 dakika geç ulaştırılması bütün bir günün müteahhit kârını ortadan kaldırmaktadır. Benzer durumda, mesela, şantiyede işin yapıldığı yerde önceden tespit edilmemiş bir saha ve zemin koşuluyla karşılaşılmış olunması, bir planlama ve tasarım yanlışlığı, veya başka bir alt-yüklenici /müteahhidin çalışma alanını bloke etmesi gibi sebepler de verimlilik kayıplarına neden olmaktadır.

Pozitif Verimlilik

  • Doğru makine – ekipman seçimi;
  • Doğru işgören ekibi;
  • Doğru destek personeli

verimlilik artışı sağlar. Hemen hemen bütün inşaat miktar ve maloluş hesaplamaları ve ihaleler ortalama veya inşaat endüstrisi standart verimlilik sayıları ile sektörsel iş maliyet göstergelerine göre yapılmaktadır. İyi bir kontrolör, genel formen veya kısım şefi işin ehli, işe uygun, yüksek verimli işgücü seçebilir ve bahsedilen standart verimlilik ve iş maliyet göstergelerinden daha fazla, sürekli olarak, üretim gerçekleştirmeleri için onları güçlendirebilmelidir. Şantiye’de esas olan anahtar mesele işin denetlenmesidir. İyi ve kaliteli her denetçi işgününün başarı ve başarısızlıklarını (hatalarını) GÜKR’ lara işleyerek daha sonra detaylı ve dikkatli bir inceleme imkânı sağlamalıdır. Ne kadar ve ne üretildiğini ve hangi işgücü, ekipman ve malzeme ile üretildiğini; karşılaşılan başarı ve yanlışlıkları da belirterek yorumlaması düzgün ve yi bir iş denetçisinin hazırladığı GÜKR’ larının esasını teşkil edecektir. Çeşitli araştırma raporlarına göre Birleşik Krallıkta her yıl tasarım ve yapımdaki yanlışlık ve eksikler inşaat endüstrisindeki şirketlere £1 milyar’ dan fazla maliyete mal olmaktadır. Başka akademik çalışmalar ise:

  • Aynı işin yapım tekrarının % 30 mertebesinde olduğu;
  • İşgücünün % 40–60 kapasite ile kullanıldığı;
  • Yapım sırasındaki iş kazalarının toplam proje maliyetlerinin % 3–6 olduğunu; ve
  • Malzeme zayiatının ise %10 civarında olduğunu belirtmektedir.

İnşaat sektöründe işgücü gerekli ve yeterli eğitimi almadıkça ve takım çalışması kültürünü benimsemedikçe:

  • Kalite ve iş güvenliği gelişmeyecek;
  • Zayiat azalmayacak ve
  • İşverene/müşteriye katma değer ve yatırım sinerjisi sağlayamayacaktır.

İnşaat sektörü ancak sürdürülebilir gelişme yaklaşımı ile bütünleşik ve entegre bir proses üreterek bunların üstesinden gelebilecektir. İnşaat endüstrisinde üretim faktörleri olarak işgücü, malzeme ve ekipman sayılabilir. Malzeme ve ekipman verimlilikleri üst sınırlara sahiptir ve belirli noktaların ötesinde geliştirilemezler. İşgücü hem büyük ölçüde değişiklikler gösteren karaktere sahiptir hem de büyük ölçüde artırılması mümkündür. İnşaat endüstrisi, insan faktörüne bağlı olduğu ve çevre faktörü tarafından çok büyük ölçüde etkilendiği için işgücü verimliliğine kesin standartlar getirmek zordur. Verimlilik “iyi iş planlaması” gerektirir. Üretim sorumlularının şantiye stratejisi prodüktif olmayan süreyi azaltmak olmalı ve direk yapılan işin süresinin artırılması gerekir. Böyle yapılması halinde % 10–30 arası potansiyel tasarruf söz konusudur.

İnşaat proje ve şantiyelerinde verimlilik artırma stratejisi için:

  • Doğru çizimler;
  • Hazır malzemeler;
  • Gerekli ve programlı makine-ekipman;
  • İş programı

olması gerekir.

Ayrıca her türlü işin başlama ve yapım sırasındaki engellerinin de ortadan kaldırılması gerekir. Daha önce de belirtildiği gibi inşaat işgücü yoğun bir sektördür. İşgücü, inşaat sektöründe önemli prodüktif kaynaklardan biri olup inşaat sektörü verimliliği çokça işgücü performansına bağlıdır. Bundan dolayı şantiyede en güvenilir verimlilik ölçümü, “şantiye işgücü verimliliği” dir. Kısaca aktiviteye dayalı verimliliğe de bahsedecek olursak iş verimliliği ile birim fiyat arasında bir ilişki görürüz. Yani,

İş Verimliliği = Çıktı / İşçilik Maliyeti

veya

İş Verimliliği = Çıktı / Çalışma Saati

olur.

Birinci ve İkinci eşitliğin tersi bize birim fiyat eşitliğini verir. Yani,

Birim Fiyat = İşçilik Maliyeti veya Çalışma Saati / Çıktı

olmaktadır. Yani,

Birim Fiyat = 1 / İş Verimliği

olur.

Bu nedenle pratikte inşaat şantiyelerinde iş ve işçilik verimliliği kıstası daima inşaat yapım sözleşmesindeki birim fiyatların analizi olmaktadır. Birim fiyat analizlerinde kullanılan iş süreleri yani verimlilik oranları ortalama ve standart benzer projelerden türetilmiştir. Bunlar tarihi veriler olup her yeni projede verimlilik oranlarının düzeltilmesi gerekmektedir. Eğer bahsedilen verimlilik oranları ve belirli işlerin birim miktarının yapımı için gerekli adam/saat süreleri inşaat firmasında yoksa bunlar yayınlanmış kaynaklardan alınabilmektedir. Mesela bu tür kaynaklara örnek olarak Means’ Building Construction Cost Data ve Walker’s Building Estimator’s Reference Book verilebilir. Bir inşaat firmasının kullanacağı en iyi verimlilik verisi kendisinin üstlenmiş olduğu projelerden elde ettiği ve oluşturduğu tarihi veri bankasıdır. Yukarıda bahsedilen kaynaklardaki veriler gerçek proje şartlarında elde edilen verimlilik verileriyle kıyaslanıp standart durumdan ne kadar saptıklarını bulabilmek için standart verimlilik oranlarının modifiye edilmesi gerekmektedir. En basit şekliyle;

Uyarlanmış Verimlilik Oranı = Standart Verimlilik Oranı x Verimlilik Faktörü

şeklinde ifade edilebilmektedir.

Yukarıdaki formülde bahsedilen verimlilik faktörü kesin kurallar olmaması nedeniyle tespit edilmesi en zor olanıdır. Bu faktörün tespitinde engin tecrübeye ihtiyaç duyulmakta ve çok iyi iş etüdü kayıtlarının tutulması gerekmektedir. Bu suretle en olası ve en güvenilir verimlilik faktörleri elde edilebilmektedir

Verimlilikle ilgili diğer bir konu fazla mesai yapmaktır.

 

Kaynaklar

Barnes, M. (1992), “CESMM3 Handbook”, 2nd Edition, Thomas Telford, London.

Barnes, M. (2002), “CESMM3 Civil Engineering Standard Method of Measurement”, 3rd Edition, Thomas Telford, London.

Gransberg, D.D., Popescu, C.M. & Ryan, R.C. (2006), Construction Equipment Management for Engineers, Estimators, and Owners, Taylor & Francis Group, CRC Press, Boca Raton, London, UK.

Means, R.S. (2000), Building Construction Cost Data, Metric Edition.

Ostwald, P.F. (2001), Construction Cost Analysis and Estimating, Prentice Hall, New Jersey, USA.

Comments are closed