Boyalar
Bir yüzeye uygulandığında, dekoratif ve koruyucu bir tabaka oluşturan malzemeye boya denir. Boyalar mineral(toz), plastik ve yağlı olmak üzere üç grup altına toplanırlar. Mineral, boyalar yüzeye sadece renk verici olarak kullanılır. Beton, şap, mozaik harcına ve badanaya katılarak değişik renk vermeye yarar. Buradaki amaç sadece görünüştür. Yağlı ve plastik boyalar sıvı halde bulunurlar. Uygulama esnasında inceltici katılarak işlenme kolaylığı sağlanır. Bu boyalar uygulandığı yüzeyde kuruduktan sonra süsleyici, koruyucu, ışık geçirmeyen bir film haline dönüşür. Boya belirli prensiplere göre Formüle edilen ve bünyesinde dört madde bulunan bir karışımdır. Bunu ana maddeleri şu şekilde sıralamak mümkündür;
a.) Örtücü ve renk verici maddeler,
b.) Çözücü ve inceltici maddeler,
c.) Bağlayıcı ve yapıştırıcı maddeler,
d.) Kurutucu ve yardımcı kimyasal maddeler.
Tarihi
- Boyalar ilk çağlardan itibaren, önceleri mağara insanın yaptığı resimlerde, daha sonraları çeşitli uygarlıklarda toprak çanaklarda dini ayinlerde kullanılmıştır.
- Ardından M.Ö 1000 yıllarında Mısırlılar, kireç is, çam reçinesi, bazı mineral ve kökleri pigment olarak, balmumunu da bağlayıcı olarak kullanmışlar ve çeşitli renklerde boyalar elde etmişlerdir.
- Uzakdoğu’da Çin ve Japon, orta Amerikada Aztek ve Maya, Güney Amerika’da da İnka, Avrupa da Miken ve Yunan toplumları aynı çağlarda birbirlerinden habersiz boyayı başarıyla kullanmışlardır.
- M.S. XI.yüzyıllar Avrupa’sında başlayan Fresk ve tablo resmi ile sanat alanında yapılan boyalar 1700 yılına kadar ressamların kendileri tarafından yapılmakta ve genellikle organik ve madensel pigmentler su veya bezirle birlikte kullanılmakta idi. Bu arada parlak vernik yapımında kullanılan bezir Osmanlı ve ye Türk Beziri adıyla biliniyordu. 1840’ta çinko oksit, 1855’te kurşun sülfat ve 1948’de de titan oksit bulunarak, reçineli bağlayıcılarla birlikte boya endüstrisinde kullanılmaya başlamıştır.
- Bu çağlardan sonra boya, kagiri rutubetten, ahşabı dış etkilerden, metali korozyondan koruyan, ışık kontrolünü ve sağlık koşullarını sağlayıcı nitelikleri ile yapıya girmiştir.
- 1856’da W. H. Perkins’in (İng.) anilinden kömür katranı-ilk sentetik boyayı bulması ve 1870’ten sonra plastik endüstrisindeki gelişmelerle, 1920’de selülozikler, 1945’ten sonra da akrilik, PVC bağlayıcı olarak boya yapımında yer almışlardır. Günümüzde plastik boyaların binlerce çeşidi üretilmekte ve yapıda kullanılmaktadır.
Boyaların Sınıflandırılmaları
Boyalar bağlayıcılarına, kurumalarına, kullanımlarına ve uygulamadaki yerlerine göre sınıflandırılırlar.
Bağlayıcılarına Göre Sınıflandırma
- Yağlı boyalar,
- Sentetik boyalar,
- Selülozik boyalar,
- Emülsiyon boyalar.
Kurumalarına Göre Sınıflandırma
- Havada kuruyan boyalar
- Solvent buharlaşması ile kuruyan boyalar
- Isı etkisi ile kuruyan boyalar
- Kimyasal reaksiyon ile kuruyan boyalar.
Kullanımlarına Göre Sınıflandırma
- Mimari boyalar
- Endüstri boyalar
- Deniz boyaları
- Aristik boyalar
Parlaklıklarına Göre Sınıflandırma
- Parlak boyalar
- Yarı parlak boyalar
- Mat boyalar
Yapılarda Kullanılan Boya Sistemleri
Yağlı Sistem
Ten yağı, bezir yağı ve bunların reçine adı verilen çeşitli sentetik reçinelerle olan karışımlarından meydana gelen bağlayıcılarla yapılan boyalardır. Hava etkisiyle uzun zamanda kurur ve dayanıklılıkları sentetik boyalara kıyasla daha azdır. Bu sistem zamanımızda pek kullanılmamaktadır.
Sentetik Sistem
Ikid reçinesi adı verilen sentetik esaslı bir bağlayıcı ile yapılan boyalardır. Bu boyalar hava tesiriyle daha çabuk kuruyan, yüksek parlaklık ve dayanıklılığı olan sistemi meydana getirir. Macun, astar ve son kat boyalarını kapsamına alır. Bu sistem çok kullanılan bir sistemdir.
Plastik Sistem
Esası sentetik olan fakat su içinde inceltilebilen emilsiyon lipi boyalar grubudur. Bu sistemde polivinil, asetat, akrilik ve lateks emilsiyon bağlayıcılar kullanılmaktadır. Genel olarak bağlayıcıların adları ile isimlendirilen bu sistem bina içinde ve dışında duvar boyası olarak kullanılmaktadır.
Kullanım Sırasına Göre Boyalar
Boyaların yüzeylere uygulanmasında değişik özelliklere sahip malzemelerden yararlanılır ve bir boya uygulaması burada sözünü edeceğimiz malzeme katlarının bütünüdür.
Bir boya uygulanmasında yararlanılan boyalar genelde astarlar ve son kat boyalar adı altında toplanabilir. Astarlar da ilk kat astarlar (primers) ve ara kat astarlar (underloats) olarak gruplanabilir.
İlk Kat Astarlar (Primer)
Boya uygulamalarında, hazırlanmış yüzey üzerine ilk olarak tatbik edilen malzemelerdir. Temel işlevi, uygulandığı yüzeye iyi aderans göstermesi ve üzerine ahşap, hafif beton bloklar, alçı gibi emiciliği yüksek yüzeylerde aşırı emiciliği azaltarak, uygulanacak boyanın bağlayıcısının aşırı emilmesini önlemek. Metal yüzeylerde, özellikle demir ve çelikte korozyonu önlemek, beton çimento sıvalar, ..çimento asbest levhalar gibi alkali ortamlı yüzeylerde, zemini boyaya hazırlamak gibi görevleri vardır.
Astarlar, uygulanacak yüzeye göre değişiklik gösterirler ve çok farklı türleri vardır. Örneğin, sıva ve mineral yapılı yüzeylerde 1. kat astar olarak kireç badana, silikat boyalar ve silikat sentetik dispersiyon boyalar ise, sentetik emilsiyonlar ile kullanılır. Su ile inceltilecek malzemelerle birlikte ise, her türlü ahşapta, sıva ve mineralik yüzeylerde bezir yağları, inceltilmiş sentetik reçineler kullanılır. Yine, ahşap, yüzeyler için sentetik reçine esaslı astarlar ile nitroselüloz esaslı ahşap astarları kullanılır. Saç, demir, çelik ve benzeri yüzeylerde sülyen, alkit reçine esaslı antipas kullanılır. Çinkokromat veya kurşun silikokromat astarlar, vb. yüzeylerde yine sentetik reçine esaslı metal astarları sentetik yüzeylerde ise, sentetik reçine bağlayıcılı malzeme kullanılmaktadır.
Ana Katlar
Genellikle birçok uygulamada ilk kat ve ara kat astarlar olarak aynı malzemeden yararlanılmaktadır. Ancak yukarıda sözü edilen ilk kat astarın özelliklerinin yanı sıra, ara katlarda (undercoot) olarak kullanılan astarların da kendilerine özgü özellikleri vardır. Bu amaçla kullanılan astarlar, pigment oranı nisbeten yüksek mat veya yarı mat malzemelerdir. Bir ilk kat astar sürülmüş veya önceden boyanmış yüzeylere, son kat boya uygulamadan evvel sürülür. Temel işlevleri renkli son kat boya uygulamaya uygun opak bir yüzey oluşturmak olmakla beraber, boya sisteminin kalınlığı, doldurma yeteneği ve kohezyonu üzerinde olumlu etkiler yaparlar.
Burada sözü edilen yöntemler dışında akıtma, doldurma döner varıl yöntemi, perde kaplama, daldırma birçok değişik yöntemden boyamada yararlanılmaktadır.
Uygulamada Genel İlkeler, Notlar
Boya uygulamalarında dikkate alınması gereken ilkeler, genel kurallardan başlıcaları, şu şekilde sıralanabilir:
- Bir boyama işleminde daima aynı sisteme, hatta markaya, ait ürünler kullanılmalıdır.
- Bütün boyalar kullanılmadan evvel iyice karıştırılmalıdır. Boyalar uygun şartlarda saklanmalıdır.
- İnceltme gereken durumlarda, tavsiye edilen inceltici kullanılmalıdır.
- Malzeme seçildikten sonra, ona ve koşullara en uygun uygulama yolları araştırmalıdır.
- Hiçbir boya kirli ve nemli yüzeylere uygulanmamalı, yüzey, tavsiye edilen biçimine göre temizlenmelidir.
- Yüzey kontrolü yapılmadan boyaya başlanmamalıdır.
- Fazlası ile sıcak, soğuk, yağmur, sis gibi ortamlarda açıkta boya yapılmamalıdır.
- Boya ve verniklerin fırça ile tatbikinde fırça izi kalmamalıdır.
- Vernik ve boyaların fırça ile tatbikinde, birbirini takip eden katlardaki fırça hareket doğrultusu birbirine dik olmalıdır.
- Uygulama sırasında, genel kurallar uyarınca, genelde 5 °C sıcaklığın altında ve %80 nisbi nem oranının üzerinde uygulama yapılmamalıdır.
- Ahşap elemanları, özellikle dış doğramaların, tüm yüzeylerine montajdan evvel bir ilk kat astar uygulanmalıdır. Diğer malzemelerde de macun uygulama sırası benzer olarak ilk kat astardan sonra olmalıdır.
- Yapılan uygulamalarda, üst üste boya yapılabilmesi için alt tabakanın dokunma kuruluğuna gelmesi beklenilmeli veya üretici firma verilerinden hareket edilmelidir.
- Kuruma sürelerinin sıcaklık ve nemden önemli ölçüde etkilendiği unutulmamalıdır.
- Boya ve verniklerde uygulamaya ara verilmesi halinde. uygulama uygun bir mimari hat üzerinde durdurulmalıdır.
- İki bileşen malzemelerin uygulama süreleri kısıtlı olduğundan uygulamada sıcaklık değişimlerinden de önemli ölçüde etkilenen bu süreye çok dikkat edilmelidir.
- Boyama öncesinde bu emprenye edilecek ahşap malzemeler mümkün olduğunda son kullanım boyutunda şekillendirilmiş olmalı, emprenye işlemi sonunda malzeme tekrar bir işlem görecek olursa, delinen vb. bölgelere emprenye maddesi bolca sürülmelidir.
Boya uygulama Kuralları
Binalarda ahşap, kâgir ve metalden inşa edilen yapı elemanlarının yüzeyleri çeşitli sistem ve renklerdeki boyalar kullanılarak boyanır. Boyama işi daha önce açıklandığı gibi fırça,
Rulo. Püskürtme, spatula daldırma ve akıtma ile yapılabilir. Yüzeylerin boyanması aşağıdaki genel prensiplere uygun olarak yapılmalıdır.
1-) Boya sistemi uygulanacak yer ve yüzeye göre seçilmelidir. Boyanacak yüzeyi oluşturan malzemenin cinsine, yüzeyin: bina içinde ve dışında oluşana, boyanın yapılış maksadına uygun özellikte boya kullanılmalıdır. Boya sistemi boyanın yapıldığı yere göre parlak, yarı parlak ve yarı mat olacak şekilde seçilir.
2-) Boya uygulaması aşağıdaki beş kademede yapılan işlemlerle tamamlanmalıdır.
Yüzeyin hazırlanması
Boyanacak yüzeyler durumlarına ve uygulanacak boya cinsinin, özelliklerine göre temiz ve düzgün olarak hazırlanır.
Birinci Kat Astar Uygulanması
Yüzey hazırlandıktan sonra bekletilmeden ilk astar uygulanır. Astar boyanın görevi yüzeye yapışmak, dış etkenlerden korunmak ve diğer katların da yapışmasını sağlamaktır.
Macun Çekilmesi
Yüzeyin düzgün olmadığı ve düzgün bir yüzey görünümü gereken yerlerde uygulanır. Büyük çatlak, yarık ve çukurlar bir defada macunla doldurulursa, sonradan çökme yaparak bozulabilir. Bu gibi arızalı yüzeye katlar halinde macun yapılır. Bu şekilde yapılan ikinci ve üçüncü kat macunlara yoklama macunu denir. Macun iyice kuruduktan sonra yüzey zımpara ile düzeltilir ve yüzeyde meydana gelen tozlar bir bezle temizlenir.
İkinci Kat Astar Uygulaması
Son kat boyaya iyi ve dolgun bir yüzey hazırlamak, tüm boya kalınlığını artırarak sistemin dayanıklılığını yükseltmek ve katlar arasında iyi bir yapışma sağlamak üzere yapılır, ikinci kat astar kuruduktan sonra ince zımpara ile düzeltilir ve temizlenir.
Son Katlar
Boyanacak yüzeyde en iyi dayanıklılığı sağlayarak koruyucu özelliği temin etmek ve dekoratif maksada hizmet etmek üzere uygulanır. Son kat boya, boyanın ve yerin özelliğine göre uygulanan katlar bir veya daha fazla olabilir.
Bir yüzeye uygulanan boyada, aynı sisteme giren malzeme kullanılmalıdır. Yapılacak boya için bir sisteme karar verildikten sonra alt kademeden üste kadar, seçilen sistemdeki malzemelerin kullanılması gerekir. Malzeme özelliği birbirine çok yakın veya aynı olmasına rağmen boya tamamlanıncaya kadar aynı firmanın malzemesinin kullanılması önerilir. Reçineli bir astar üzerine yağlı boya veya yağlı astar üzerine sentetik boya sürmek hatalıdır. Boya kademelerindeki malzeme sistemi değiştirilirse boya kısa bir zamanda çatlar, kırışır ve pul pul dökülür.
Renk Seçiminde Dikkat Edilecek Hususlar
Salon ve Oturma Odası
Salon ve oturma odasının rengi ortamda mevcut doğal renklere göre seçilmelidir. Yerler, şömine, tuğla veya taş işleri başlangıç noktası olarak görülmeli, koyu ve açık gölgeli renkler arasında sert kontrastlara yer verilmemelidir. Çünkü, kontrast renkler dikkat çeker. Ancak bu odanın amacı ise, dikkatinizin dağılmamasını gerektiren kitap okuma, müzik dinleme, sohbet etme ve dinlenme gibi aktivitelerin yapılabilmesidir.
Perde ve jaluzi seçerken, kullanacağınız duvarın rengiyle hafifçe kontrast oluşturacak bir renk seçmenizi tavsiye ederiz. Genel kural olarak, oturma gurubu koltukları, halılar ve sandalye döşemeleri duvar renginin koyu bir gölgesi gibi olmalıdır.
Salon ve oturma odası için temel olan, renklerin keskin zıtlıklar oluşturmadan karıştırılmasıdır. Etkili vurgular için, vazo, abajur ve çiçek gibi odadaki diğer unsurların renklerini değerlendirin.
Yemek Odası
Yemek odası duvarlarında açıktan ortaya doğru değişen renklere yer vermek, mutlu, sıcak ve davet edici bir atmosfer yaratır. Bunun için, doğal, meyve renklerini andıran renkleri tavsiye ederiz. Mümkün olduğunca soluk yeşil, ve sarı gibi soluk renklerden uzak durmalısınız. Çünkü bu renkler hastalığı ve rahatsızlığı hatırlatır.
Kontrast renkler, masa örtüsü veya peçete gibi küçük unsurlarda kullanılabilir. Genel olarak, yemekteki renklerin net bir şekilde görünümüne yetecek kadar ışıklandırma olmasına dikkat edin.
Mutfak
Mutfak nadiren dinlenilecek bir yerdir. Bu sebeple, hareket artırıcı renkleri hedefleyerek, renk kataloğunun sıcak renkler kısmında seçiminizi yapın. Bu renkler dikkatli ve hazır olma duygusunu, yaratıcılığı destekler. Tezgah için kontrast renkler kullanılabilir; bu oradaki ışık yansımasını artıracaktır. Daha koyu gölgeli renklerin seçildiği bölümler için kuvvetli ve net bir aydınlatmaya ihtiyaç vardır. Kullandığınız bütün havlular, porselen takımlar, tavalar ve diğer mutfak eşyaları, odadaki temel renge bağlı bir vurgu yaratmak için bir fırsattır.
Yatak Odası
Burası, rahatlık ve sükunetin olması gerektiği yerdir. Bu yüzden sert kontrastların, ağır renklerin yerine yumuşak renkleri tercih etmelisiniz. İklimi de göz önünde tutmalısınız. Soğuk ülkelerde, sıcak renkler kullanılmalı, sıcak ülkelerde ise mavi grubu gibi sağlık ve serinletici renklere yer verilmelidir.
Çocuk Odası
Ortaokul çağına gelmemiş çocuklar için, berrak ve parlak bir ortam yaratması bakımından kırmızı, turuncu ve sarı bazlı renkler tercih edilmelidir. Ortaokul çağı ve üzerindeki çocuklar içinse, yeşil ve mavi bazlı renklerin açık tonları daha uygundur. Koyu renklerden kaçınılmalıdır, ayrıca okurken gözü yormayacak bir aydınlatma olmasına da dikkat edilmelidir.
Banyo
Banyolar genelde küçük yerlerdir. Bu yüzden, duvarlar için hacim genişletici, açık ile orta arası renklere yer vermenizi tavsiye ederiz. Fayanslar, küvet, lavabo ve tuvalet sabit unsurlardır. Bu sebeple başlangıç noktası da bu elemanlar olacaktır. Beyaz ve kırık beyaz banyo için uygun renklerdir, çünkü bunlar temizliği ve sağlığı çağrıştırır. Diğer uygun renkler arasında mavi, turkuaz, mavi-yeşil, akuamarin veya yeşil tonlardaki açıktan ortaya değişen renkler sayılabilir. Bu renkler, doğal elementleri temsil eder. Akla su, canlılık ve geniş hacmi getirir. Havlular, diş fırçaları, saç kurutma makinesi gibi eşyalar, genel renk gurubunuza uygun kontrast renkler kullanmanıza yardımcı olur.
Ortak Kullanım
Bu mekanı ortak olarak kullanacakların amacına bağlı olarak en uygun ortak renk saptanmalıdır. Ortak kullanılan odalarda, kuvvetli ve çarpıcı bir atmosfer yaratmak istiyorsanız, seçiminizi koyu ve canlı renklerden yana yapmalısınız. Sıcak ve rahatlatıcı bir atmosfer yaratmak için, gül rengi, şeftali, limon, leylak, ve pembe gibi renklere ve onların tonlarına yönelmelisiniz
Comments are closed