Boyalar ve Kullanım Alanları
Boya Nedir?
Boya, yüzeye uygulandığında hem koruyucu hem de dekoratif bir tabaka oluşturan kaplama malzemesidir. Boyalar üç gruba ayrılır: mineral boyalar, plastik boyalar ve yağlı boyalar.
Öncelikle mineral boyalar yalnızca renk verir. Bu nedenle beton, şap, mozaik harcı ve badana uygulamalarında kullanılır. Amaç, yüzeye yalnızca görsellik kazandırmaktır.
Buna karşılık yağlı ve plastik boyalar sıvı halde bulunur. Uygulama sırasında inceltici eklenir ve böylece yüzeye kolayca sürülür. Kuruduktan sonra hem koruyucu hem de ışık geçirmeyen bir film tabakası oluşturur.
Dolayısıyla boya, yalnızca renk veren bir madde değildir; aynı zamanda dört temel bileşenden oluşan teknik bir karışımdır:
-
örtücü ve renk verici maddeler,
-
çözücüler ve incelticiler,
-
bağlayıcılar,
-
kurutucu ve yardımcı kimyasallar.
Boyanın Tarihçesi
İnsanlık, boyayı çok eski dönemlerden beri farklı amaçlarla kullanmıştır.
İlk olarak mağara resimlerinde pigmentler kullanılmıştır. Ardından M.Ö. 1000’lerde Mısırlılar, kireç, reçine ve minerallerden pigment üretmiş; balmumunu bağlayıcı olarak tercih etmiştir. Bununla birlikte Çin, Japon, Aztek, Maya ve İnka uygarlıkları da boyayı farklı yöntemlerle geliştirmiştir.
Öte yandan Orta Çağ Avrupa’sında ressamlar boyalarını kendileri üretmiş, bezir yağı ve organik pigmentlerle fresk ve tablolar yapmıştır. Osmanlı’da ise “Türk Beziri” adı verilen vernik oldukça yaygın olarak kullanılmıştır.
Bunun ardından 19. yüzyılda çinko oksit, kurşun sülfat ve titanyum oksit bulunmuş; 20. yüzyılda selülozik, akrilik ve PVC esaslı boyalar geliştirilmiştir. Böylece boya sanayisi hızla büyümüştür.
Sonuç olarak boya, günümüzde yapıları rutubetten, metalleri korozyondan koruyan; ışık kontrolü ve hijyen sağlayan çok yönlü bir yapı malzemesi haline gelmiştir.
Boyaların Sınıflandırılması
Bağlayıcısına Göre
-
Yağlı boyalar
-
Sentetik boyalar
-
Selülozik boyalar
-
Emülsiyon boyalar
Kuruma Şekline Göre
-
Havada kuruyan boyalar
-
Solvent buharlaşmasıyla kuruyan boyalar
-
Isıyla kuruyan boyalar
-
Kimyasal reaksiyonla kuruyan boyalar
Kullanım Alanına Göre
-
Mimari boyalar
-
Endüstriyel boyalar
-
Deniz boyaları
-
Sanatsal boyalar
Parlaklık Derecesine Göre
-
Parlak boyalar
-
Yarı parlak boyalar
-
Mat boyalar
Görüldüğü gibi boyalar farklı özelliklerine göre çeşitli alt sınıflara ayrılmaktadır. Bu sınıflandırma, doğru ürünün doğru yerde kullanılmasını kolaylaştırır.
Yapılarda Kullanılan Boya Sistemleri
Öncelikle yağlı sistem; bezir yağı ve reçine karışımlarından elde edilir. Geç kuruduğu ve düşük dayanıklılığa sahip olduğu için artık pek kullanılmamaktadır.
Buna karşılık sentetik sistem daha hızlı kurur ve yüksek parlaklık sağlar. Bu nedenle günümüzde en çok tercih edilen sistemdir.
Öte yandan plastik sistem, su bazlı emülsiyon boyalardan oluşur. Akrilik, lateks veya polivinil asetat içerir ve özellikle iç-dış duvarlarda yaygın olarak kullanılır.
Boya Uygulama Katmanları
Bir boya uygulaması genellikle üç ana kademeden oluşur:
-
İlk Kat Astar (Primer): Yüzeye yapışmayı artırır, emiciliği azaltır ve korozyonu engeller.
-
Ara Kat Astar (Undercoat): Opak bir yüzey hazırlar, kalınlığı artırır ve dayanıklılığı güçlendirir.
-
Son Kat (Finish Coat): Yüzeyi korur ve estetik bir görünüm sağlar.
Dolayısıyla doğru sonuç için her üç katmanın da uygulanması gerekir.
Boya Uygulama Kuralları
-
Öncelikle aynı sistemdeki ürünler kullanılmalıdır.
-
Ayrıca boyalar kullanılmadan önce iyice karıştırılmalı ve uygun koşullarda saklanmalıdır.
-
Bununla birlikte yüzey temiz ve kuru olmalıdır.
-
İdeal uygulama ortamı +5 °C üzeri sıcaklık ve %80’in altında nem oranıdır.
-
Üstelik katlar arasında üretici firmanın belirttiği kuruma süresine mutlaka uyulmalıdır.
-
Yanlış kombinasyonlardan kaçınılmalıdır. Örneğin, yağlı astar üzerine sentetik boya sürmek hatalıdır.
İç Mekânlarda Renk Seçimi
-
Salon ve Oturma Odası: Doğal tonlarla uyumlu, kontrastı düşük renkler seçilmelidir. Ayrıca dekoratif objelerle renk vurguları yapılabilir.
-
Yemek Odası: Meyve tonları sıcak ve davetkâr bir ortam yaratır. Buna karşılık soluk sarı ve yeşilden kaçınılmalıdır.
-
Mutfak: Enerji veren sıcak renkler tercih edilmelidir. Öte yandan tezgâhlarda kontrast kullanımı ışığı artırır.
-
Yatak Odası: Rahatlatıcı ve sakin pastel tonlar seçilmelidir. İklime göre sıcak veya serin renkler kullanılabilir.
-
Çocuk Odası: Küçük çocuklarda kırmızı, turuncu, sarı; büyüklerde açık mavi ve yeşil tonları uygundur.
-
Banyo: Açık renkler hacmi genişletir. Ayrıca beyaz, mavi ve turkuaz temizlik hissi verir.
-
Ortak Alanlar: Canlı atmosfer için koyu renkler; huzurlu ortam için pembe, şeftali, leylak tonları kullanılabilir.
Sonuç
Boyalar, yalnızca estetik değil aynı zamanda koruyucu özellikleriyle de önemlidir. Doğru boya sistemi yüzeyi uzun süre korur, yapının değerini artırır ve mekâna karakter katar. Bununla birlikte renk seçimi, psikolojik etkiler ve kullanım amacına göre yapılmalıdır.
Kaynak:
Sarbıyık, M. (2010). Boya [PowerPoint slayt]. Sakarya Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Yapı Eğitimi Bölümü Ders Notu
Comments are closed